Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/18832 E. 2014/1684 K. 22.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18832
KARAR NO : 2014/1684
KARAR TARİHİ : 22.01.2014

MAHKEMESİ : Kandıra Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/06/2013
NUMARASI : 2010/340-2013/517

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı, davalı aleyhine mal giriş fişleri ile teslim edilen salyangoz bedellerinin ödenmemesi nedeniyle Kandıra İcra Müdürlüğü’nün 2010/792 E. sayılı dosyası ile icra takibi yaptığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin aldığı ürünlerin bedelini peşin veya daha öncesinde avans şeklinde ödediğini, mal bedellerinin en geç mal teslimi sırasında ödendiğini, deniz ürünleri alımında işleyen prosedürün de bu yönde olduğunu, icra takibine konu edilen evrakların üzerinde herhangi bir borç doğrucu ibare olmadığını, bedelin ödenmediğine dair ibarede bulunmadığını, davacının haksız ve kötü niyetli olarak bu takibe başvurduğunu bildirerek davanın reddi ile müvekkili lehine %40’tan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere göre davacının mal teslimatı yaptığı iddiasına konu takibe dayanak makbuzların Adli Tıp Kurumu vasıtasıyla incelenmesinde makbuzların bir kısmında teslim alan ve teslim eden imzasının aynı olduğu, diğer makbuzlardaki imzaların ise davacıya ait olmadığı gerekçesiyle davanın reddine, 4.863,20 TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı vekili 28/10/2010 tarihli cevap dilekçesinde “…Müvekkilim şirket aldığı ürünleri peşin veya daha öncesinde avans şeklinde ödemekte olup mal bedellerini en geç mal teslimi sırasında ödenmektedir, deniz ürünleri alımında işleyen prosedür de budur müvekkilim tarafından yapılan satımlarda bu şekilde gerçekleşmektedir. Davaya ve icra takibine konu edilen evraklara gelince üzerinde herhangi bir borç doğurucu ibare olmayıp bedelin ödenmediğine dair ibare de bulunmamaktadır.” demiş, 06/10/2011 tarihli celsede ise “…Kocaeli 4. icra dairesinde alacaklı olduğumuz dosya mevcuttur, bu dosyadaki alacak ile borç mahsup edilmiştir…” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı yan bu savunmalarında davacının dayandığı mal teslim fişlerindeki teslim alan imzalarına ilişkin olarak bir imza itirazında bulunmamıştır. Buna rağmen mahkemece söz konusu belgeler üzerinde imza incelemesi yaptırılıp yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Yapılacak iş, ispat yükünün mal almadığını savunmayan, alınan mal bedellerinin ödendiğini savunan davalı üzerinde olduğu gözetilerek yukarıda belirtilen 06/10/2011 tarihli celsedeki beyanında bildirilen dosya celp edilerek, davalı yana ödeme savunmasındaki delilleri sorulup, varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar vermekten ibarettir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.