Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/18784 E. 2014/1678 K. 22.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18784
KARAR NO : 2014/1678
KARAR TARİHİ : 22.01.2014

MAHKEMESİ : Terme 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/10/2012
NUMARASI : 2011/528-2012/392

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı, davalı tarafından aleyhine Terme İcra Müdürlüğü’nün 2011/442 E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, ancak davalıya böyle bir borcu bulunmadığı gibi davalı ile hiçbir ticari ilişkisininde olmadığını, davalının babasıyla ortak olduğunu, takibe dayanak senedin davalının babasına bu ortaklık ilişkisi çerçevesinde teminat senedi olarak verildiğini, şirket ortaklığından ayrıldıktan sonra davalının babası olan R.. B..’ün bu senedi oğlu davalıya verdiğini belirterek borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı yanca ibraz edilen 12/09/2008 tarihli sözleşme altında müvekkilinin imzası bulunmadığını ve bu sözleşmenin yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilemeyeceğini, davacının teminat senedi iddiasını usulüne uygun delillerle ispat etmesi gerektiğini, tanık dinlenmesine muvafakatlarının olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere göre; 12/09/2008 tarihli belgenin yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğu ve tanık dinlenebileceği, dinlenen tanık beyanlarından dava konusu senedin teminat amacıyla davalının babası R.. B..’e verildiği, davalı ile davacı arasında ticari ilişki bulunmadığı, herhangi bir mal tesliminin de söz konusu olmadığı gerekçesiyle davacının davasının kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Takip ve dava konusu bononun keşidecisi davacı M.. P.., lehdarı davalı A.. B..’dür. Takip alacaklısı davalı A.. B.. tarafından bu bonoya dayanılarak davacı M.. P.. aleyhine takip yapılmıştır. Takibin kesinleşmesi üzerine davacı M.. P.. iş bu menfi tespit davasını açmıştır.
Somut olayda ispat külfeti kambiyo senedine karşı borçlu olmadığına dair iddiada bulunan davacı keşideci M.. P..’dedir. Mahkemece yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilen 12/09/2008 tarihli protokolde davalının imzası bulunmamakta olup, taraflar arasında protokolün yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilmesi mümkün değildir.
Somut olay gözetildiğinde tanık dinlenemez. Davalı yan ısrarla tanık dinlenmesine muvafakatlarının olmadığını ileri sürmüş, mahkemenin yanlış değerlendirmesi ile tanık dinlenmesine karar verilmesi üzerine kendi tanıklarının da dinlenmesini talep etmiştir.
12/09/2008 tarihli protokolde imzası bulunan davalı A.. B..’ün babası R.. B.. tanık olarak alınan ifadesinde “Bana göstermiş olduğunuz protokolde ismimin altında bulunan imza bana aittir, o protokol düzenlenirken herkese ortalama bir borç çıkardık ve her bir ortaktan 40.000 Tl senet aldık, sonrasında net borçları tam olarak çıkardık, davacının şirkete verdiği aracı 12.000 TL kabul ettik, 90 çuval kadar unu da 47 TL’den 4260 TL olarak kabul ettik, geriye davacının 19.000 TL borcu kaldığını tespit ettim o borcu ödemeyi reddettiği için de takip yaptım, borcu 40.000 TL’nin altına düştüğü için takibi o şekilde başlattım,Ayhan benim oğlumdur” demiştir.
Açıklanan bu durumlar gözetilerek olayda tanık dinlenmeyeceği de dikkate alınmak suretiyle toplanan delillere göre yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.