YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18767
KARAR NO : 2014/2212
KARAR TARİHİ : 30.01.2014
MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 01/10/2013
NUMARASI : 2012/242-2013/517
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, davalı tarafından müvekkili ve dava dışı Meryem aleyhine K. Maraş 2. İcra Müdürlüğü’nün 2010/5721 E. sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus takip yoluyla icra takibi yapıldığını, takibe dayanak bononun müvekkili tarafından davalıdan satın alınan mal karşılığında boş olarak davalıya verilen bono olduğunu, müvekkili tarafından satın aldığı malların bedellerinin ödenmesine karşın dava konusu bononun sonradan doldurulmak suretiyle takibe konu edildiğini belirterek müvekkilinin K. Maraş 2. İcra Müdürlüğü’nün 2010/5721 E. sayılı dosyasından borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının dava konusu bonodan kaynaklanan borcunu ödememesi üzerine icra takibinin yapıldığını, davacının iddialarını usulüne uygun delillerle ispat etmesi gerektiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere göre K. Maraş 2. İcra Müdürlüğünün 2010/5721 E sayılı dosyasında alacaklı vekili tarafından 30/05/2013 tarihinde borçlular L.. A.. ve M. A. aleyhine başlatılan icra takibinden feragat edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK 72. maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit davasıdır.
Davacı, K. Maraş 2. İcra Müdürlüğü’nün 2010/5721 E. sayılı dosyasında 06/02/2010 tarihli haciz tutanağında “.. dosya borcuna herhangi bir itirazım yoktur. 12.747,91 TL olan borcumun… ödemeyi kabul ve taahhüt ediyorum….hukuki ve cezai dava haklarım saklı kalmak kaydıyla iş bu tutanağı imzalıyorum.” demiştir. Davacının bu beyanı ihtirazi kayıt konulması nedeniyle borcu kabul anlamına gelmez.
Davalı alacaklı vekili ise aynı takip dosyasına 30/05/2013 tarihli beyanıyla “…L.. A.. ve M. A. aleyhine başlattığımız icra takibinden şimdilik vazgeçiyoruz.” demiş ve takipten vazgeçerek takip dayanağı bononun tarafına verilmesini istemiştir.
Hal böyle olunca mahkemece davalı alacaklı vekilinin takipten vazgeçmiş olmasının alacaktan vazgeçme anlamına gelmeyeceği gözetilmeksizin davacının talepleri yönünden işin esasına girilmesi gerekirken yazılı şekilde olaya uygun düşmeyen gerekçelerle hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 30.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.