Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/18739 E. 2014/3242 K. 20.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18739
KARAR NO : 2014/3242
KARAR TARİHİ : 20.02.2014

MAHKEMESİ : Yenişehir Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
TARİHİ : 12/09/2013
NUMARASI : 2008/153-2013/362

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde temlik alan vekili ile davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkili ile davalı H.. S.. arasında imzalanan kredi sözleşmesini diğer davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmemesi üzerine müvekkili tarafından davalılar aleyhine Yenişehir İcra Müdürlüğü’nün 2008/1153 E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalıların haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve müvekkili lehine %40’tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkili H.. S.. ile davacı banka arasında yapılan kredi sözleşmesi gereğince müvekkilinin 30.000,00 TL kredi kullandığını, bunun dışında başka kredi kullanmadığını bildirerek 30.000,00 TL dışında kalan kısım için davanın reddi ile müvekkilleri lehine ayrı ayrı %100’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davacının davasının kısmen kabulü ile takip tarihi itibari ile 34.499,59 TL asıl alacak, 1.442,54 TL işlemiş faiz, 72,12 TL BSMV ve 147,35 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 36.161,61 TL alacağa yönelik itirazın iptali ile Yenişehir İcra Müdürlüğü’nün 2008/ 1153 E. sayılı dosyasının bu miktar üzerinden devamına fazlaya ilişkin talebin reddine, şartları oluşmadığından her iki tarafın icra inkar tazminatı taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiş hüküm temlik alan vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmemesi üzerine asıl borçlu ile müşterek borçlu ve müteselsil kefiller aleyhine başlatılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Davalılar vekili 27/02/2009 tarihli dilekçesinde, banka tarafından gönderilen dekontlar altındaki imzanın müvekkili Hüseyin’e ait olmadığını, müvekkili tarafından kendisi dışında bir başka kişinin de yetkilendirilmediğini, müvekkilinin sadece 30.000,00 TL’lik araç kredisi için bankaya gittiğini ve bu miktarda kredi aldığını, bu miktarın üzerinde ödeme yapılmış ise müvekkiline ya da yetkilendirdiği bir kişiye ödeme yapılmadığını bildirmiş ve kredi sözleşmesi altındaki imza dışındaki imzalara itiraz etmiştir.
Mahkemece dosya kapsamında alınan 03/05/2010 tarihli adli tıp raporunda ve 03/07/2012 tarihli kriminal raporunda 25/01/2007 tarihli para çekme dekontu dışındaki dekontlardaki imzaların davacıya ait olmadığı tespit edilmiştir. 17/12/2010 tarihli davacı banka yazısı ile davalı Hüseyin’e ait herhangi bir para çekme talimatına ya da vekaletnameye rastlanmadığı bildirilmiştir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu yeterli araştırma ve incelemeyi içermediği gibi Yargıtay denetimine de elverişli değildir. Taraf vekilleri bilirkişi raporuna gerekçelerini de göstermek suretiyle itiraz etmiş, mahkemece bu itirazlar dikkate alınmaksızın anılan rapora istinaden karar verilmiştir.
Hal böyle olunca mahkemece yapılması gereken iş, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda, grafolojik yönden yapılan bilirkişi incelemeleri ve yukarıdaki anlatımlar çerçevesinde banka kayıtları üzerinde de inceleme yaptırılmak suretiyle oluşturulacak yeni bir bilirkişi kurulundan rapor alınarak toplanacak deliller doğrultusunda değerlendirilme yapılmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 20.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.