Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/18732 E. 2014/15227 K. 16.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18732
KARAR NO : 2014/15227
KARAR TARİHİ : 16.10.2014

MAHKEMESİ : Konya(Kapatılan) 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 10/10/2013
NUMARASI : 2011/292-2013/235

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı(temlik alan) vek.Av.M. S. C. ve davalı vek.Av.O. T. A.’nın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 13.12.2010 tarihinde akdedilen satış sözleşmesi ile 1500 M/Ton soya fasulyesinin 540 USD/Ton+KDV birim bedel üzerinden satışı konusunda anlaşma sağlandığını, malın toplam bedelinin 18.12.2010 tarihinde 23.02.2011 tarihli ve 818.100 USD miktarlı çekle davalıya ödendiğini, ancak davalının malı teslim etmediğini, müvekkilince çekilen 04.02.2011 tarihli ihtarnamede verilen sürede de malın teslim edilmediğini, davalının malı teslim etmemesinden dolayı müvekkilinin üçüncü kişilere bu malları satamadığını, müvekkilinin bu nedenle 175.900 USD kardan yoksun kaldığını belirterek bu tutarın dava tarihi itibariyle bankalar arası kısa vadeli döviz kredilerine uygulanan avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının mal bedelini çekle ödediğini, müvekkilinin de malları Ukrayna’dan sipariş ettiğini, malları 17.12.2010 tarihinde Bandırma Limanı’na geldiğini, ancak Tarım Bakanlığı tarafından yapılan araştırmalar sonunda ürünle ilgili millileştirme işleminin gerçekleştirilemediğini, bu durumun BK’nun 117.maddesi kapsamında mücbir sebep sayılacağını, taraflar arasındaki sözleşmenin 11.maddesinde de mücbir sebep vuku halinde tarafların sorumlu olmayacağının kararlaştırıldığını, bu bağlamda tarafların çekin iadesi konusunda anlaştıklarını ve davacının onayıyla davacı çalışanı Kadir Gazioğlu’na çekin teslim edildiğini, somut olayda kar yoksunluğu istenemeyeceğini, talep edilen tutarın varsayımsal olduğunu, BK’nun 83.maddesi uyarınca yabancı para talep edilemeyeceğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davalının basiretli bir tacir gibi davranmadığı, menşeine iade olabilecek kalite ve nitelikteki ürünlerin ithalini yapmaması gerektiği, davalının malların teslim edilmemesinde kusurlu olduğu, davacının bu nedenle 131.925 USD menfi zarara uğradığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, 131.925 USD’nin 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi gereğince dava tarihinde devlet bankalarının ABD dolarıyla açılmış (1) vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, davalının taraflar arasındaki sözleşme nedeniyle teslim etmesi gereken malları teslim etmemesi nedeniyle yoksun kalınan karın tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki sözleşme uyarınca, sözleşme konusu mal bedeli olarak davacı yanca 23.02.2011 keşide tarihli 818.100 USD bedelli çekin 18.12.2010 tarihinde davalıya verildiği, davalı yanca mal tesliminin gerçekleştirilmediği, ancak davacı çalışanı olan Kadir Gazioğlu’na söz konusu çekin 21.01.2011 tarihinde iade edildiği, çek karşılığında davacı yanca bir ödeme yapılmadığı dosya içeriği ile sabittir. Davalı yanca çekin iade edilmesi ve davacı yanca da herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürülmeksizin, çekin alınması tarafların dava konusu sözleşmeyi karşılıklı olarak sonlandırdıkları anlamına gelir. Öte yandan davacı yanca dosyaya sunulan 3.kişilerle yapılan sözleşmelerin tarihleri ise çekin davacıya iade edilmesinden sonraki bir tarihi taşımaktadır. Bu durumda mahkemece, yukarıda anılan hususlar ile davacı yanca davalı yanın malı teslim etmeyeceğinin bilindiği ve çekin iade alındığı tarihten sonraki tarihlerde yapılan sözleşmelerden dolayı yoksun kalınan kar isteminin yasal dayanağının bulunmadığı gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.100.-TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan (temlik alan) alınarak davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.