Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/18687 E. 2014/3240 K. 20.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18687
KARAR NO : 2014/3240
KARAR TARİHİ : 20.02.2014

MAHKEMESİ : Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 29/05/2013
NUMARASI : 2011/474-2013/311

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacı vekili, davalı şirket tarafından müvekkili aleyhine Ankara 8. İcra Müdürlüğü’nün 2010/13250 E. sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus takip yoluyla icra takibi yapıldığını, takibe dayanak çeklerin taraflar arasında yapılan 14/07/2010 tarihli protokollere istinaden davalılara verildiğini, taraflar arasındaki protokollerde dava konusu çekler karşılığında sipariş telefon hattının, 35 adet su sebili ile 500 adet boş damacana ile … plaka sayılı aracın davalılar tarafından müvekkiline devredileceğinin kararlaştırıldığını, ancak müvekkili tarafından dava konusu çeklerin davalılara teslim edilmesine karşın protokoller kapsamındaki yükümlülüklerin yerine getirilmediğini belirterek müvekkilinin Ankara 8. İcra Müdürlüğü’nün 2010/13250 E. sayılı dosyasından borçlu olmadığının tespitine, davalıların mal varlığına geçen 3.000,00 TL’nin istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, dava konusu çeklerin müvekkili şirket lehine keşide edildiğini, diğer davalı ile ilgisi olmadığını, çeklerin karşılığının bulunmadığını, gününde ödenmediğini, çekleri ödemekle yükümlü olan davacının üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediğini, müvekkili şirket tarafından protokoller kapsamındaki tüm yükümlülüklerin yerine getirildiğini, … plakalı aracın fiilen kullanılmak üzere davacıya verildiğini, ancak davacı tarafından aracın devrinin alınmadığını bildirerek davanın reddine ve müvekkilleri lehine %40’tan aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere göre Ankara 8. İcra Müdürlüğü’nün 2010/13250 sayılı takip dosyasında davalı C.. S..’in taraf olmadığı ayrıca takibe konu çek ciro silsilesinde de yer almadığı, sipariş telefon hattının fiilen davacının kullanımında olması nedeniyle 14/07/2010 tarihli protokol kapsamında davalı şirket tarafından edimin yerine getirilmiş olduğu, araç satış sözleşmesi kapsamında araç devrinin sağlanamadığı gerekçesiyle davalı C.. S..’e yönelik davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı şirkete yönelik davanın kısmen kabulü ile Ankara 8. İcra Müdürlüğü’nün 2010/13250 E. sayılı takip dosyasından dolayı 5.000,00 TL asıl alacak, 76,03 TL işlemiş faiz ve 250,00 TL çek tazminatı olmak üzere toplam 5.326,03 TL’si için borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin menfi tespit isteminin reddine, ödenen 3.000,00 TL’nin davalı şirketten tahsili ile davacıya verilmesine, davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin tüm davacı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Taraf şirketler arasında düzenlenen 14/07/2010 tarihli protokolün konusunun damacana su satış bayiliği olduğu, buna göre aylık ortalama 1.000 – 1.500 adet su satışı, ortalama 500 adet boş damacana ve müşterinin kullanımında olan 35 adet su sebili ve 0312 394 59 20 nolu sipariş hattının devrinin satıcı Y..Damlası … Ltd. Şti. tarafından alıcı Ordo … Ltd. Şti.’ye yapılacağı bu iş için toplam 5.000,00 TL bedelli çek verileceğinin kararlaştırıldığı tespit edilmiştir.
04/01/2011 tarihli ihtarnamede ve dava dilekçesinde davacı yanca protokol kapsamında sipariş hattı dışındaki edimlerinde yerine getirilmediği iddia edilmiştir. Buna karşın hükme esas alınan bilirkişi raporunda sipariş hattı dışındaki edimlerin yerine getirildiği hususunda taraflar arasında ihtilafın olmadığı kabul edilerek rapor tanzim edilmiş, bilirkişi raporuna davacı yanca gerekçeleri de gösterilmek suretiyle itiraz edilmiştir. Mahkemece yapılan bu açıklamalar doğrultusunda konusunda uzman bilirkişiden davacının itirazları da gözetilerek Yargıtay denetimine elverişli yeni bir rapor alınıp, sonucuna uygun değerlendirme yapılıp uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak hazırlanan bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 20.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.