Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/18622 E. 2014/1045 K. 13.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18622
KARAR NO : 2014/1045
KARAR TARİHİ : 13.01.2014

MAHKEMESİ : Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 27/09/2012
NUMARASI : 2012/119-2012/266

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. E.. Y.. gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine icra takibine konu ettiği senette müvekkilinin lehdar ve keşide sıfatıyla yer aldığını, böyle bir belgenin bono vasfını taşımadığını, lehtar olarak görünen müvekkilinin cirosu olmaksızın davalıya geçtiğini, davalının yetkili hamil olmadığını belirterek takibe konu bono nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile ödenen 2.000,00 TL’nin istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, takibe konu senette davacının imzası bulunduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, takibe dayanak belgede keşideci ve lehtar sıfatı birleştiği, bu nitelikteki belgenin bono vasfında bulunmadığı, kambiyo senetlerine mahsus takip yapılamayacağı ancak, belgede bulunan imzanın inkar edilmediği, bu durumda alacak borç ilişkisinin genel hükümlere göre kanıtlanması gerektiği, somut olayda bu yönde bir iddia ve talep bulunmadığı, gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, İİK’nin 72. maddesi hükmü gereğince kambiyo senedi niteliği bulunmayan belge nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Takip ve dava konusu senedin incelenmesinden keşidecisi A.Tekstil-R.. A.. lehtarı A. Tekstil-Rıza A.’dır. Görüldüğü üzere senette alacaklı, borçlu sıfatı birleşmiştir. Bu haliyle; takip ve dava konusu senet kambiyo senedi, bir başka deyişle bono niteliğinde değildir. Anılan belgeye dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı gibi sözkonusu senedin ciro yolu ile devride mümkün değildir.
Davacının anılan bu yön gözetilerek icra mahkemesine başvurarak takibin iptalini istemesi gerekirken, bu yola başvurmaksızın doğrudan menfi tespit davası açması halinde mahkemenin bu yönü de incelemesi mümkündür. Hal böyle olunca mahkemece; açıklanan bu yönler gözetilmeden davanın reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir olunan 990,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 13.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.