YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18618
KARAR NO : 2014/6099
KARAR TARİHİ : 31.03.2014
MAHKEMESİ : Edirne 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/09/2013
NUMARASI : 2011/380-2013/406
Taraflar arasındaki menfi tespit (kambiyo senetlerinden kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davacı A.. U..’ın davasının kabulüne diğer davacılar E.. C.., İ.. U..’ın davasının konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadeığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince her ne kadar duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de miktar itibariyle bu istemin reddi ile incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacılar vekili, davalının kambiyo senetlerine mahsus takibe konu ettiği senette kefil hanesinde ismi geçen müvekkili İ.. U..’un imzasının bulunmadığını, müvekkili A.. U..’un 2008 yılına kadar davalı şirketle ticari ilişkisi bulunduğunu davalı şirketin çalışmanın başında müvekkilinden teminat senedi aldığını, davalı şirketin teminat senedini haksız olarak sonradan takibe koyduğunu, asıl borç olmadığı için kefil E.. C..’ın da sorumluluğundan söz edilemeyeceğini ileri sürerek müvekkillerinin borçlu olmadığının tespiti ile %40 kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili ile A.. U.. arasında 22.07.2006 tarihinde ana bayilik sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmenin 19. maddesinde cezai şartın düzenlendiğini, davacının sözleşme şartlarına uymadığını, haksız feshin söz konusu olduğunu davacının sözleşmeyi ihtar da çekmeden tek taraflı olarak feshettiğini, davacının sözleşmede kararlaştırılan 15.000 TL tutarındaki cezayı şirkete ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, iş bu sözleşmede belirtilen 15.000 TL’nin takibe konu senetle de teminat altına alındığını belirterek davanın reddi ile %40 tazminatın davacı yandan tahsilini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde, davaya konu bonoda davacı İ.. U..’un kefil hanesinde ismi yazmasına rağmen imzası bulunmadığından ayrıca Edirne İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2011/493 E. 2012/83 K. sayılı 15.03.2012 tarihli kararı ile İ.. U.. ve E.. C.. hakkındaki takibin iptaline karar verildiği ve bu karar onanarak kesinleştiğinden bu davacılar yönünden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığı, davacı A.. U.. tarafından çekilmiş bir fesih ihtarı bulunmadığından sözleşmenin 19. maddesine dayanarak davalının cezai şart talep edemeyeceği, davalının teminat senedini sözleşmenin feshedildiğini bildiği halde davacı İ.. U..’un imzasının dahi bulunmadığı anlaşılmakla kötüniyetle icra takibinin yapıldığının kabulüyle kötüniyet tazminatına karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile davacı A.. U..’un açtığı, davanın kabulüne Edirne 2. İcra Müdürlüğü’nün 2011/2356 Esas sayılı icra takip dosyası nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, diğer davacılar yönünden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, %40 kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- İİK’nun 72/5. maddesi gereğince davacı taraf yararına tazminata hükmedilebilmesi için takibin haksız ve kötüniyetli olması gerekir. Somut olayda davalı takibinde haksız ise de kötüniyetli kabul edilemez. Bu yön gözetilerek davalının kötüniyet tazminatı ile sorumlu tutulmaması gerekirken yazılı şekilde tazminata karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) no.lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) no.lu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 31.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.