YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18604
KARAR NO : 2014/2754
KARAR TARİHİ : 12.02.2014
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 12. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/10/2012
NUMARASI : 2009/912-2012/1238
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkilinin davalı ile olan ticari ilişkisi nedeniyle düzenlenen faturalardan doğan cari hesap alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket davaya yanıt vermemiştir.
Mahkemece yapılan yargılamaya ve toplanan delillere göre; davacı tarafça HMK’nın 10. maddesi gereği sözleşmenin ifa yerinin Ümraniye olduğuna ilişkin delil sunulmadığı, diğer taraftan borçlunun ikametgahı İskenderun olup, icra takibinin İskenderun’da yapılması gerektiği, bu nedenle borçlunun yetki itirazının yerinde olduğu gerekçesiyle davalı-boçlunun icra takip dosyasına yaptığı yetki itirazının iptaline ilişkin davanın reddine, Ümraniye 3.İcra Müdürlüğü yetkisiz olduğundan borca yönelik itirazın iptali istemi konusunda karar verilmesine yer olmadığına, karar kesinleştiğinde süresi içerisinde müracaat edilmesi halinde Ümraniye 3. İcra Müdürlüğünün 2008/2629 Esas sayılı dosyasının yetkili İskenderun İcra Müdürlüğü’ne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, İİK’nın 67. maddesi hükmü gereğince açılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı borçlu takip dosyasına süresinde verdiği itiraz dilekçesinde borcun esasına ve usulüne uygun olarak icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. İtirazın iptali davasının dava koşullarından biri de usulüne uygun bir takip yapılmış olmasıdır. Bu nedenle mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın incelenerek karar altına alınması gerekir. Nitekim Mahkemece de bu yönde inceleme yapılmış ise de varılan sonuç ve verilen karar hatalıdır. Şöyle ki; taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunduğu dosya içeriği ile sabittir. O halde HMK’nın 10. ve 818 sayılı BK’nın 73. maddesi gereği alacağın da bir miktar para alacağından kaynaklandığı ve dolayısıyla yetkili icra dairesinde takip yapıldığı gözetilerek işin esasına girilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.