YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18562
KARAR NO : 2014/1611
KARAR TARİHİ : 21.01.2014
MAHKEMESİ : Manavgat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/07/2013
NUMARASI : 2011/127-2013/419
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, davalıya satılan malların bedelinin tahsili amacıyla yapılan takibin vaki itiraz üzerine durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %40’ından az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili ile davacı arasında bir iş ilişkisinin bulunmadığını, aslı müvekkilinde bulunan faturalarda malın teslim alındığına dair imzanın yer almadığını, takip dayanağı fatura fotokopilerinde malın teslim alındığına dair imzası olan H. F. G. ile müvekkili arasında işçi işveren ilişkisi olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 24/12/2009 Tarih, 2008/580 Esas ve 2009/717 Sayılı Karar ile davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 24/11/2010 tarih ve 2010/5779 Esas ve 2010/13206 Sayılı Kararı ile “Somut olayda, davalı tarafça dava konusu fatura asılları ibraz edilmiş olduğundan, faturaların davalıya tebliğ edilmiş olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda davalı yan isticvap edilerek fatura asıllarının kendisinde bulunma nedeni açıklattırılıp ticari defterlerini de ibraz etmesi halinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak alınacak bilirkişi raporu ve tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi suretiyle, varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.” gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalının aslı kendisinde bulunan fatura bedellerini ödediğine dair belge ibraz etmediği gibi faturanın neden kendilerinde olduğunu da açıklayamadığı, davalı ticari defterlerinin kapanış kayıtlarının olmaması nedeniyle lehine delil olarak değerlendirilemeyeceği, faturaların davalıya tebliğ edilmiş ve süresinde iade edilmemiş olması nazara alındığında ispat yükünün davalıya geçtiği, davalının savunmasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne ve davacı lehine tazminata karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bozmaya uyularak yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda davalıya tebliğ edilen faturaların davalı ticari defterlerinde yer almadığı anlaşılmıştır. Bu durumda faturaların tebliğ edilmiş ve iade edilmemiş olması malın teslim alındığı, bir başka değişle malın davalıya teslim edildiğini göstermez. Davacı taraf malın davalıya teslim edildiğini kanıtlamakla yükümlüdür. Mahkemece, Dairemiz bozma kararı yanlış yorumlanarak ispat külfeti tayininde hataya düşülüp yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 21.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.