Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/18547 E. 2014/1710 K. 22.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18547
KARAR NO : 2014/1710
KARAR TARİHİ : 22.01.2014

MAHKEMESİ : İskilip Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 09/04/2013
NUMARASI : 2012/274-2013/128

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılardan banka vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkili ile davalı Y….Ltd. Şti. arasında imzalanıp daha sonra vazgeçilen kömür alım satım sözleşmesi kapsamında adı geçen şirkete verilen toplam 100.000,00 TL. meblağlı iki adet çekin müvekkiline iade edilmediğini, müvekkilinin davalıya hiçbir borcunun bulunmadığını, söz konusu çeklerin adı geçen şirketin temsilcisi olan davalı bankanın Eskişehir Şubesi’nde bulunduğunu ileri sürerek bu çekler nedeniyle müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitine ve çeklerin geçersizliğine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket temsilcisi, davacı ile yapılan kömür alım satımı sözleşmesinden vazgeçildiğini, davacıdan alınan çekleri temsilcisi olan diğer davalıya teslim ettiğini, yapılan cayma işlemini davalı olan diğer temsilcisine bildirdiği halde zamanında çekler teslim edilmediği için davacıya bu çekleri iade edemediğini, bu çekler ile ilgili olarak davacıdan bir alacaklarının bulunmadığını beyan etmiştir.
Davalı Finansbank A.Ş. vekili, davalı Y…Ltd. Şti. ile imzalanan iki adet genel kredi sözleşmesine istinaden bu çeklerin kredi borcu için teslim alındığını, müvekkili bankanın davalı Y…Ltd. Şti. ile davacı arasındaki ticari ilişkiyi bilemeyeceğinden müvekkilinin iyi niyetli meşru hamil olduğunu ileri sürerek davanın reddi ile %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere göre; somut olayda davalı bankanın gönderdiği belgelerin incelenmesinde dava konusu çeklerin 25.02.2012 ve 28.03.2012 tarihli çek tevdiat bordroları ile davalı Y. M. Ltd. Şti. tarafından tahsil amacıyla davalı bankaya teslim edildiği ve tanzim tarihine kadar saklanması ve bu tarihte tahsili ile belirtilen hesaba alacak kaydedilmesi talimatı verildiği anlaşılması karşısında davalı bankanın bu çekleri gizli tahsil cirosu ile devraldığının anlaşıldığı, gizli tahsil cirosunun da, senet üzerine tahsil amacını işaret eden herhangi bir şerh koymadan ciro yapmak suretiyle yani temlik cirosu yaparak gerçekleştirildiği, tahsil cirosu ile devirde davacının ticari ilişkide bulunduğu davalı şirkete karşı ileri sürebileceği şahsi def’ileri çeki gizli tahsil cirosu ile devralan davalı bankaya karşı da ileri sürebileceği, bu suretle davacının davalı Y. M. şirketi ile kömür alım satımı hususunda gerçekleştirdikleri 25.03.2012 tarihli sözleşme gereğince davacı tarafından davalıya dava konusu çeklerin verildiği, daha sonra davalı Y. M. şirketinin sözleşme kapsamındaki yükümlülüğü olan kömür verme borcunu yerine getirmemesi/getirememesi nedeniyle sözleşmenin Fesih Sözleşmesi başlıklı sözleşme ile feshedildiği, ticari ilişki nedeni ile verilen çeklerin borcun yerine getirilmemesi üzerine bedelsiz kaldığı, davacı şirkete geri verilmesi gereken çeklerin davalı şirket tarafından tahsil amacıyla davalı bankaya verildiği, davalı bankanın çeklerin temlik cirosu ile verildiği savunmasının yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu iki adet çek nedeniyle davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı Finansbank A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı banka vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2-Davalı Y…Ltd. Şti. ‘ne dava dilekçesi 08.10.2012 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı şirket temsilcisi 30.11.2012 tarihli cevap dilekçesi ile davayı kabul etmiş, ön inceleme duruşması ise 08.02.2013 tarihinde yapılmıştır.
Bilindiği üzere HMK’nın 312/2. maddesinde; “Davalı, davanın açılmasına kendi hâl ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmez” denmektedir. Somut olayda tahsil amaçlı verildiği iddia olunan çekleri davalı-çeklerin lehtarı dava açılmadan önce iade etmediğine göre sadece davayı kabul etmiş olması bu davalıyı yargılama giderlerinden sorumlu olmaktan kurtaramayacaktır. Zira, davacı ile davalı Y…Ltd. Şti. arasında imzalanan Fesih Sözleşmesinde dava konusu iki adet çekin 22.08.2012 tarihine kadar satıcı davalı Y…ltd. Şti. tarafından davacı -alıcıya teslim edileceği kararlaştırıldığı halde dava açıldıktan sonra bu çekler iade olduğuna göre davalı davanın açılmasına sebebiyet vermiştir. Bu durumda davalı şirketin yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerekirken mahkemece yazılı gerekçe ile aksi şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davalı bankanın sair temyiz itirazlarının reddine, (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı banka yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.