Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/18514 E. 2014/1610 K. 21.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18514
KARAR NO : 2014/1610
KARAR TARİHİ : 21.01.2014

MAHKEMESİ : İskenderun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 06/06/2013
NUMARASI : 2013/98-2013/251

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı S. Z. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkili hakkında yürütülen icra takibine konu 5.750.00 TL bedelli senedi daha önce hiç görmediğini, senedin müvekkilinin eşi tarafından düzenlendiğini, müvekkilinin kefil olarak gösterildiğini, ancak imzanın müvekkiline ait olmadığını, ödeme emrinin müvekkiline değil müvekkilinin eşinin işyeri çalışanına tebliğ edildiğini, müvekkilinin bu borç nedeniyle 6.618.65 TL ödeme yaptığını, halen borcun bitmediğini belirterek müvekkilinin icra takibi nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine, şimdiye kadar yapmış olduğu ödemelerin fer’ileriyle birlikte davalılardan tahsiline ve davalılar hakkında kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı S. Z. vekili, müvekkilinin icra dosyasını temlik alan iyiniyetli üçüncü şahıs olduğunu, dört yıldır davacının rızası ve bilgisi dahilinde devam eden takibin ve maaş kesintisinin sanki yeni bir vakıa gibi dava konusu yapılmasının iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu, istirdat davasının bir yıllık hak düşürücü süreye tabi olduğunu ve bu sürenin aşıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı N. E. adına usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen, cevap dilekçesi sunmamış ve duruşmalara katılmamıştır.
Mahkemece 01/03/2006 Tarih, 2006/90 Esas ve 2012/43 Sayılı Karar ile davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı S. Z. vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 13/12/2012 Tarih, 2012/9699 Esas ve 2012/19012 Sayılı ilamı ile “1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gcrcktirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı, davalı N.Ö. tarafından İskenderun 3.İcra Müdürlüğünün 2000/2469 sayılı takip dosyasına konu senetteki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek borçlu olmadığının tespitini, ödenen miktarın istirdatına karar verilmesini istemiştir. Dava dilekçesinde ödenen meblağa tarih belirtilmeksizin faiz yürütülmesi istendiğine göre dava tarihinden faize hükmedilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde miktar ve tarih belirtilmeksizin ödeme tarihinden faize hükmedilmesi 6100 sayılı IIMK.mn 26.maddesine aykırı olup bozmayı gerekmiştir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak, icra takibindeki ödemelerin henüz bitmediği, dolayısıyla istirdat davasının hak düşürücü süre içinde açıldığı, davacının kendisine ait olmayan imza ile haksız olarak borçlandırıldığı bir senetten dolayı istirdat davasını ödeme yaptığı kişiye karşı yöneltebileceğinden husumet itirazının yerinde olmadığı, bilirkişi raporu ile senetteki imzanın davacının eli ürünü olmadığının tespit edildiği gerekçesiyle davacının icra takip dosyası nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, icra dosyasına yapmış olduğu ödemelerin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline ve davalılar aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı S. Z. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Her nekadar bozmaya uyulmuş ise de bozma gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Miktar ve dava tarihinin açıkça hüküm fıkrasında yazılmak suretiyle kararın oluşturulması gerekirken istirdada konu miktarın açıkca gösterilmeyerek infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 21.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.