Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/18493 E. 2014/2148 K. 29.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18493
KARAR NO : 2014/2148
KARAR TARİHİ : 29.01.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/06/2013
NUMARASI : 2011/41-2013/369

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili; müvekkilinin cari hesaptan kaynaklanan alacağını tahsil için başlattığı icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, bu ilişki çerçevesinde davacının davalıya para havalesi yaptığı, ancak davalının karşılığında mal teslim ettiğini ispatlayamadığı, sunulan temlik sözleşmesinin davacıyla bir ilgisinin bulunmadığı, davacı tarafça imzalanmadığı, temlik sözleşmesinde geçen icra dosyasının farklı olduğu, taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının takibe itirazının iptaline, takibin devamına, %40 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davanın ve takibin dayanağı olarak cari hesap ilişkisi gösterilmiş ve delil olarak 13 adet havale dekontu sunulup gönderilen bu havalelere rağmen mal teslim edilmediği ileri sürülmüştür. Havale dekontlarından 6 tanesinde herhangi bir açıklamaya yer verilmemiş, 7 tanesinde ise “C/H mahsuben” şerhi konulmuştur.
Kural olarak havale mevcut bir borcun tediyesi amacıyla yapılır. Üzerinde açıklama bulunmayan havaleler bakımından belirtilen bu kural gereğince aksini ispat külfeti davacı tarafa aittir. Davacı üzerinde açıklama bulunmayan bu havalelerin ileride teslim edilecek mallara karşılık avans olduğunu yazılı delillle ispat yükü altındadır. Üzerinde “C/H mahsuben” şerhi bulunan havaleler yönünden ise, ödemelerin oluşmuş bir C/H borcunun tediyesi amacıyla yapıldığının saptanması halinde yine aynı kural gözetilerek değerlendirme yapılmalıdır. Ancak “C/H mahsuben” açıklamasının ileride teslim edilecek mallara ilişkin avans ödemesi niteliğinde olduğu yönünde bir saptama gerçekleşirse o takdirde ispat külfetinin yer değiştireceği gözetilmelidir. Bu yön bakımından tarafların ticari defterlerindeki kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılıp alınacak rapor diğer delillerle birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin dair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 29.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.