Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/18442 E. 2014/15142 K. 15.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18442
KARAR NO : 2014/15142
KARAR TARİHİ : 15.10.2014

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki karşılıklı alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı-karşı davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı-karşı davalı … ve vek.Av…. ile davalı-karşı davacı … ve vek.Av.Kenan Yağcı’nın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan asiller ve avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilleri ile davalı arasında otobüs hattı ve otobüs alımı konusunda protokol imzalandığını, protokol gereği davalı adına sözleşmenin Hamdi Dursun tarafından vekaleten imzalandığını, müvekkillerinin protokolden doğan edimlerini yerine getirerek davalının araç kredi borcunu ödediği halde davalının aracın devrini vermediğini, davalı adına sözleşmeyi imzalayan vekili …’un da davalıdan almış olduğu vekaletin hurda başka bir araca ait olduğunu ve devri vermeyeceğini beyan ettiğini, müvekkilinin davalıya 9.000 TL. vekil sıfatıyla …’a 43.000 TL. ödeme yaptığını, davalının vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinden protokol konusu aracı satmaya yetkili olmadığının anlaşıldığını ileri sürerek davalının protokolden doğan edimlerini yerine getirmemiş olması sebebiyle davalıya yapılan ödemelerin şimdilik 15.000 TL., otobüsün müvekkilinin elinden alınması sebebiyle uğranılan menfi zararın şimdilik 1.000 TL.si ile cezai şart olarak sözleşmede belirtilen 150.000 TL.nin 1.000 TL.lik kısmı olmak üzere toplam 17.000 TL.nin dava tarihinden itibaren reeskont faiziyle davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıların protokolden doğan edimlerini yerine getirmediğini, bu bağlamda davacıların aracın kredi borcunun son 3 taksidini ödemedikleri gibi araca ait vergi, trafik, bandrol vb cezaların da ödenmeyip müvekkili tarafından ödendiğini, ayrıca protokolde kararlaştırılan 4 adet dairenin de teslim edilmediğini, bu nedenle davacılara 05.05.2014 tarihli … 1. Noterliğinin ihtarnamesi keşide edilerek protokolden doğan edimlerin yerine getirilmesinin aksi takdirde sözleşmeden dönüleceğinin bildirildiğini, karşı tarafın protokolden doğan edimlerini yerine getirmemesi sebebiyle aracın devrinin verilmediğini ileri sürerek davanın reddini istemiş, karşı dava yönünden ise; davacıların kusurlu olarak protokolün feshine sebep olduklarını ileri sürerek protokolde kararlaştırılmış olan cezai şart bedelinin şimdilik 5.000 TL.si, ödenen vergi borçları için şimdilik 1.000 TL., yoksun kalınan kar için şimdilik 1.000 TL. ve müspet ve menfi bilimum zararlar için şimdilik 1.000 TL. olmak üzere fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak toplam 8.000 TL. maddi ve 5.000 TL. manevi tazminatın davacılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; taraflar arasında düzenlenmiş olan araç satışı ve taşınmaz devrini içerir 02/04/2008 tarihli adi yazılı şekilde düzenlenmiş sözleşme resmi şekilde yapılmadığı için geçersiz olduğundan tarafların leh veya aleyhine sonuç doğurmayacağı, bu kapsamda taraflar ancak aldıklarını iade ile yükümlü olacaklarından davacının sunulan deliller ve bilirkişi raporu ile kanıtlanan ve araç bedeli olarak protokol tarihi ile aracın davalıya iade tarihi arasındaki dönemde davalı adına ödenen araç kredisi bedeli 120.447,94 TL olarak tespit edildiğinden bu bedeli talep hakkının bulunduğu, davacının dava dilekçesinde kredi ödemesi yönünden 15.000 TL talepte bulunduğu 29/05/2013 tarihli ıslah dilekçesi ile müddeabihi 103.447,90 TL arttırarak talebini harçlandırdığı anlaşılmakla 118.447,90 TL kredi ödemesine ilişkin davacı talebinin kabulüne karar vermek gerektiği, geçersiz sözleşme kapsamında cezai şart ve menfi zarar talebinde bulunulamayacağından bu talepler yönünden fazlaya ilişkin davanın reddine karar verildiği, karşı dava yönünden ise; geçersiz sözleşme kapsamında davalı karşı davacı ancak aracın iadesini isteyebileceğinden ve aracın dava tarihinden evvel davalı tarafından teslim alınması karşısında davalı karşı davacının yoksun kalınan kar cezai şart ve ticari zarar adı altında maddi tazminat talebinde bulunamayacağı zira davalının aracı haricen satıp rızası ile davacıya teslim ettiği ve bu satım nedeni ile davacının kullanmasına onay verdiğine göre geri aldığı tarihe kadar geçen süre içerisinde aracın kullanımı nedeni ile davacıdan herhangi bir bedel talep edemeyeceği gibi manevi tazminat koşullarının da somut olayda gerçekleşmediği öte yandan aracın davacıda kaldığı döneme ilişkin davalının yapmış olduğu vergi cezası ve diğer ödemelerin bulunmadığı hususu bilirkişi tarafından tespit edilmiş olduğundan karşı davanın reddi gerektiği gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulü ile 118.447,90 TL nin 15.000,00 TL sinin 17/03/2011 dava tarihinden itibaren, 103.447,90 TL sinin 29/05/2013 ıslah tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacının kredi ödemesine ilişkin fazlaya dair haklarının saklı tutulmasına, davacının menfi zarar ve cezai şart taleplerinin reddine, karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı-karşı davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı-karşı davalı yararına takdir edilen 1.100.00.-TL. duruşma vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya ödenmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 15.10 .2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.