Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/18400 E. 2014/2677 K. 11.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18400
KARAR NO : 2014/2677
KARAR TARİHİ : 11.02.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 27/06/2012
NUMARASI : 2009/369-2012/153

Taraflar arasındaki karşılıklı birleşen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas dava davalı karşı davacı yönünden HMK’nun 150. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına, karşı ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı-karşı davalı ile davalı-karşı davacı vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Asıl dava, davacının ithal ettiği ürünün muadilinin davalılar tarafından üretilip işletildiği iddiasına dayalı haksız rekabetten doğan tazminat istemine ilişkindir.
Davalı .. İnş. Ltd. Şti. vekili, davacının sattığı ürünlere ilişkin olarak sözleşmeden kaynaklanan taahhütlerini yerine getirmemesi nedeniyle ” Tam Elektronik Bagaj Emanet Sistemi’nin kuruldukları yerden sökülerek depolara kaldırıldığını, davacının yedek parça, garanti teknik destek konusunda edimini ifa etmediğini belirterek asıl davanın reddine, açtığı karşı dava ile uğranılan zararların tazmini bakımından ürün bedelleri, müşteri kaybı ve personel giderlerinin şimdilik 10.000 TL’sinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı BAB Komünikasyon… A.Ş. vekili, müvekkili ile davacı arasında sözleşme ilişkisi bulunmadığını, tahkim ilk itirazı ile esas bakımından davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Birleşen dosyada davacı vekili, davalıların asgari alım taahhüdüne uymamaları nedeniyle tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalılar vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, asıl dosyanın takipsiz bırakılmış olması nedeniyle bu davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; karşı dava bakımından ise zarar konusunda davalı- karşı davacının delil ibraz etmediği, bilirkişi kök ve ek raporlarına göre de yeterli ve inandırıcı delil sunulmadığının anlaşılması nedeniyle karşı davanın reddine; birleşen dosyada ise ilk yıl sipariş verilmemesine davacının sessiz kaldığı, ihtilaf çıkınca cezai şart niteliğinde tazminat talep ettiği, ancak davacının yedek parça, alet ve vs temin etmeyerek sözleşmeyi öncelikle kendisinin ihlal ettiği, isteminin dayanağının açıklamadığı gibi yargılama sırasında da netleştirilmediği gerekçeleriyle birleşen davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraflar vekillerince temyiz etmiştir.
Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de bilirkişi kök ve ek raporları yetersiz olup, Yargıtay denetimine elverişli olmadığı gibi özellikle davalıların gerekçelerini de belirterek yapmış oldukları itirazları karşılar nitelikte değildir.
Hükme esas alınan raporlarda; emanet dolaplarına ilişkin şikayetler mevcut ise de bunun üretimden kaynaklanmadığı, kullanım sırasındaki servis hizmetleri ile ilgili olduğu ifade edilmiştir. Mahkemece, bu tespite rağmen davacının da kusurlu olduğu sonucuna varılarak bilirkişi görüşünden farklı bir düşünce ile karar verilmiştir. Çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren uyuşmazlıkta mahkemenin, bilirkişinin oy ve görüşünü alması gerekir. Bu nedenle mahkemece, uyuşmazlıkla ilgili olarak bilirkişi raporu alınmış, ancak rapora da tam olarak itibar edilmemiştir. HMK’nun 282.maddesi uyarınca bilirkişi raporu diğer delillerle birlikte hâkim tarafından serbestçe değerlendirilir ise de bu durumda hâkimin bilirkişi yerine geçerek olayı çözmesi usule uygun düşmez. Bilirkişi raporu yeterli değilse yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmalı veya bilirkişiden açıklık olmayan ya da taraflarca itiraz edilen konularda ek ve tamamlayıcı görüş alınarak uyuşmazlık çözümlenmelidir.
O halde mahkemece yapılacak iş, yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde ek rapor veya yeniden oluşturulacak bir bilirkişi kurulundan rapor alınıp, tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi suretiyle varılacak uygun sonuç dairesinde karar verilmesinden ibarettir. Mahkemece bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın taraflar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,
peşin harçlarn istek halinde iadesine, 11.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.