Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/18113 E. 2014/2930 K. 13.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18113
KARAR NO : 2014/2930
KARAR TARİHİ : 13.02.2014

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankanın Haymana şubesinden 1997 yılında dava dışı diğer borçlu Muhittin Korkmaz’la birlikte traktör kredisi çektiğini, kredinin vadesinde ödenmemesi sebebiyle 01.12.1998 tarihinde 4.542,21 TL üzerinden tasfiye olunacak alacaklar hesabına intikal ettiğini 20.06.2000 tarihinde 11.783 TL üzerinden takibe geçildiğini, aynı alacak için 14.03.2005 tarihinde 5.349 TL anapara, 25.500 TL işlemiş temerrüt faizi ile 1.275 TL BSMV üzerinden icra takibine geçildiğini, oysa bu süreçte davalı banka tarafından borçlulara ihtarname gönderilmediğini, buna rağmen temerrüt faizi uygulandığını, krediye konu … plakalı traktörün %50’sinin kefil olan müvekkiline ait olduğunu, takip sırasında traktörün haczedilerek satışa çıkarıldığını, 10.01.2012 tarihinde traktörün satışından elde edilen 14.773,70 TL’lik tahsilatın, cezaevi ve tahsil harçları düşüldükten sonra kalan 14.172,88 TL’sinin alacaklı banka hesabına yatırıldığını, oysa 12.04.2011 tarihli ve aynı tarihte yürürlüğe giren 6215 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 6. maddesi uyarınca tüm tarımsal kredilerden dolayı kefillerin sorumluluğunun bu Yasa yürürlüğe girdiğinde sona ereceğini ve takiplerin de duracağını, bu itibarla müvekkilinin sorumluluğunun 12.04.2011’de sona erdiğini, bu tarihten sonra yapılan tahsilatın yarısının müvekkiline iadesi gerektiğini belirterek fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla 7.000 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, traktörün borca teminat olarak rehin gösterildiğini, ilamsız takip sonucunda traktörün haczedilerek satıldığını, davacıya kefil olması nedeniyle yöneldiklerini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, traktör rehinli olmasaydı 6215 sayılı kanun hükümlerine göre davacının kefalet borcu sona erdiğinden davacıya ait traktörün satılmasının mümkün olamayacağı, her ne kadar rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçilmemiş ise de davalının traktörü sattırarak alacağını tahsil hakkının devam ettiği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 13.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.