Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/18084 E. 2014/14336 K. 30.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18084
KARAR NO : 2014/14336
KARAR TARİHİ : 30.09.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 11/07/2013
NUMARASI : 2005/499-2013/176

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı şirket yetkili temsilcisi A. Ş. vekili Av. B.. B.. ile davalı vekili Av. P. C.’ ün gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan şirket temsilcisi ile avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-

Asıl ve birleşen dava, taraflar arasındaki tek satıcılık sözleşmesinin davalı tarafından feshi nedeniyle davacının eksik ifadan kaynaklanan geçmiş yıllar zararı, haksız fesih nedeniyle uğradığı zarar ile portföy tazminatı, manevi tazminat ve kar mahrumiyeti istemlerine ilişkindir.
Davalı vekili, sözleşmenin haklı feshedildiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; taraflar arasındaki 04.03.2004 tarihli bayilik sözleşmesinin davalı tarafından 30.05.2005 tarihli ihtarname ile iki yıllık önel verilerek feshedileceğinin ihtar edildiği, 13.07.2006 tarihli ihtarname ile de, tebliğden 10 gün sonra geçerli olmak üzere, sözleşmeye aykırı olarak Mazda satış mağazasında Kia araçların tanıtım ve satışının yapıldığı gerekçesiyle feshin ihtar edildiği ve ihtarnamenin tebliğ tarihine göre 27.07.2006 tarihi itibariyle sözleşmenin feshedildiği, davalı tarafından 31.05.2005 tarihli ihtarname ile 24 aylık önel verilerek feshin sözleşmenin 34. maddesi çerçevesinde haklı fesih olup, davacının eksik ifa, yoksun kalınan kar ve manevi tazminat istemlerinin yerinde olmadığı, asıl dava tarihi olan 29.11.2005 itibariyle henüz verilen 2 yıllık süre dolmadığından ve sözleşme ilişkisi sona ermediğinden portföy tazminatı talebinin de yerinde olmadığı, birleşen dava yönünden ise, feshin istemine gerekçe olarak gösterilen Adana 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’ nin 2006/149-D.İş sayılı dosyasında tespit edilen davacı şirketin başka bir markaya ait satış noktasında davalı şirket tarafından sağlanan araçları satmasının sözleşmeye aykırılık oluşturduğu ve 34/2 md. gereğince feshin haklı olduğu, bu kapsamda davacının kar mahrumiyeti isteminin yerinde olmadığı gerekçeleriyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1)Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2)Davacı vekili, asıl davada 500.000 TL manevi, ıslahla birlikte toplam 580.000 TL maddi tazminat, birleşen davada ise ıslahla birlikte 441.234,04 TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiş, mahkemece her iki davanın da reddine karar verilmiştir.
Bu durumda, mahkemece asıl davada reddedilen maddi tazminat kısmı yönünden davalı yararına AAÜT’ ne göre nisbi vekalet ücretine, manevi tazminat talebinin tümden reddedilmesi nedeniyle davalı yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, reddedilen maddi, manevi tazminat miktarının toplamı üzerinden davalı yararına nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmadığı gibi, birleşen davada da reddedilen miktar üzerinden AAÜT’ nde belirlenen oranlar üzerinden nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken davalı yararına fazla vekalet ücretine hükmedilmesi de bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlere davacı vekilinin öteki temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.100-TL. duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 30.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.