Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/180 E. 2013/7151 K. 18.04.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/180
KARAR NO : 2013/7151
KARAR TARİHİ : 18.04.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkilinin 2007 yılı Ekim ayından beri… Eczanesinin fiilen işleteni ve hak sahibi olduğunu, davalı …’nun ise bu eczanenin sorumlu müdürü olup eczacılık belgesinin aylık 3.500 TL karşılığında kendisinden kiralandığını, eczanenin soruşturma geçirdiğini öğrenen adı geçen davalının müvekkilini vekilliğinden azlederek müvekkilinin işleteni ve hak sahibi olduğu ve müvekkilinin çalışması karşılığında eczanenin hak ettiği ücretlerin müvekkilince tahsilini engellediğini, bu bağlamda SGK’da bulunan hak ve alacakların müvekkili tarafından tahsilini önlemek amacıyla hile yoluyla boşandığı eşi olan diğer davalı lehine senetler düzenlediğini ve bu senetlere dayalı olarak … tarafından davalı … aleyhine takip başlatıldığını belirterek söz konusu muvazaalı takip nedeniyle müvekkilinin işleteni ve hak sahibi olduğu … Eczanesinin borçlu olmadığının tespitine, SGK tarafından ödenecek olan 25.000 TL tutarındaki ilaç bedelinin müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, davacının eczanede işçi olarak çalıştığını, yasa gereği eczacıların eczane açıp işletebileceğini, davacının taraf ehliyeti bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, davacının müvekkili yanında işçi olarak çalıştığını, davacının eczane işletmesinin mümkün olmadığı gibi eczane işletmesine dair yapılmış olan sözleşmelerin de geçersiz olduğunu, davacının iddialarının gerçekleri yansıtmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere göre, davalı …’nun eczacı olup ruhsatını davacıya kiraladığı, bu durumda adı geçen davalının eczanenin hesaplarıyla ya da alacaklarıyla ilgili hakkı bulunmadığı, davalıların önceden evli olup danışıklı olarak boşandıkları, hatta birlikte yaşadıkları, bu nedenle de aralarındaki alacak-borç ilişkisinin de kötüniyetli davacıyı zarara uğratmaya yönelik olduğu gerekçeleriyle davanın kabulüne, davacının işleteni ve hak sahibi olduğu … Eczanesinin dava konusu takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, SGK tarafından ödenecek olan 25.000 TL ilaç bedelinin davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalıların vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiş, mahkemece hükmü temyiz eden davalı … vekiline eksik yatan temyiz nisbi harcının tamamlanması için muhtıra çıkarıldığı ancak adı geçen davalının verilen sürede istenilen tutardaki temyiz nisbi harcını tamamlamadığı anlaşılmıştır.
Davalı …’nun, … eczanesinin mesul müdürü olduğu, davacının ise adı geçen davalı tarafından verilen vekaletname ile eczaneyi işlettiği dosya içeriğiyle sabittir.
6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkındaki Kanun hükümleri toplumun sağlığı ve kamu düzeni ile doğrudan ilgili hükümlerdir. Anılan yasanın 1. maddesinde eczane açmak, eczacılık tekeline tabi tutulmuş, 2. maddesinde ise eczacılık yapabilmek için diğer koşullar yanında temel koşul olarak “Türkiye Eczacı… veya Fakültelerinden diplomalı olmak” öngörülmüştür.
Davaya konu eczanenin davacı tarafından işletilmesi, 6197 sayılı Yasanın kamu düzeni düşüncesiyle koyduğu kuralları bertaraf etmeye yönelik olup bu şekilde eczane işletilmesi söz konusu yasanın emredici nitelikteki düzenlemeleriyle çatıştığı için hukuka aykırıdır. Dolayısıyla bu şekilde eczane işletilmesi hukuken tarafları bağlamaz ve bir hak ve borç doğurmaz. Mahkemece sözü edilen hukuk kuralları göz ardı edilerek yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalıların öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 18.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.