Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/17605 E. 2014/598 K. 06.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17605
KARAR NO : 2014/598
KARAR TARİHİ : 06.01.2014

MAHKEMESİ : Kütahya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/03/2013
NUMARASI : 2011/222-2013/119

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacı vekili, davalı şirketin müvekkili hakkında icra takipleri yapması üzerine müvekkilinin tüm borcunu davalı şirket yetkilisi N.. G..’a elden ödediğini ve karşılığında makbuz aldığını, müvekkilinin hiçbir borcu kalmadığı halde davalı şirketin icra takiplerine devam ettiğini belirterek müvekkilinin davaya konu edilen icra takibi nedeniyle davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkil şirkete böyle bir ödeme yapılmadığını, bahse konu makbuzun davacının eline nasıl geçtiğini bilmediklerini, makbuzdaki yazı ve imzaların müvekkil şirket yetkilisi N.. G..’a ait olmadığını, makbuzda icra dosyalarının dairelerinin bile yanlış yazıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre; davacı tarafça sunulan makbuzdaki imzanın davalı şirket yetkilisi N.. G..’a ait olmadığının tespit edildiği, kaldı ki makbuzun düzenlendiği tarihte N.. G..’un henüz şirket yetkilisi olmadığı, ayrıca her ne kadar davacı vekili rapora itirazında makbuzdaki imzanın N.. G..’a ait olduğunu iddia etmediklerini, kendileri tarafından sunulan sevk irsaliyesindeki imza ile makbuzdaki imzanın aynı olduğunu, bu imzaların karşılaştırılması gerektiğini iddia etmiş ise de bu beyanın iddianın genişletilmesi mahiyetinde olduğu ve davalı tarafça muvafakat edilmediği, ayrıca tüm borcun tasfiyesine yönelik bir ibraname düzenlenmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan davalı vekilinin 28/03/2012 havale tarihli dilekçesinde, imza incelemesi için sunulan 27/05/2010 tarihli sevk irsaliyesindeki imzanın davalı şirket muhasebecisi M. K.’a ait olduğunu, davaya konu makbuzda da M.K.ın imzasının taklit edildiğini belirttiği, bu beyan karşısında davacı tarafça ödeme belgesi olarak sunulan makbuzdaki kaşe üzerindeki imzanın davalı vekilinin dilekçesinde belirttiği davalı şirket muhasebecisine ait olup olmadığı hususu üzerinde durulup, bu çalışanın imza incelemesi yaptırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 06.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.