Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/17568 E. 2014/3336 K. 20.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17568
KARAR NO : 2014/3336
KARAR TARİHİ : 20.02.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 18/04/2013
NUMARASI : 2012/225-2013/56

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, fona devredilen… Bankası A.Ş. ile dava dışı …Konfeksiyon San ve Tic. A.Ş. arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalının sözleşmede müşterek borçlu müteselsil kefil olduğunu, kullandırılan kredi şartlarına uyulmaması üzerine gönderilen ihtarnamenin tebliğine rağmen borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için İstanbul 12. İcra Müdürlüğü’nün 2010/9499 esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve % 40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, takibe konu alacağın zamanaşımına uğradığını, genel kredi sözleşmesinde müvekkilinin kefil olarak görüldüğünü, ancak ek sözleşmelerde kefilliğinin bulunmadığını, müvekkilinin sorumluluğunun sözleşmenin süresi ile sınırlı olduğunu, teminat mektuplarına bileşik faiz işletilemeyeceğini savunarak davanın reddi ile davacı aleyhine % 40 oranında kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, takip tarihi itibari ile gerçek alacak miktarının nakdi alacak yönünden 63,42 TL asıl alacak, 14,91 TL işlemiş faiz, 0,79 TL BSMV, 139,94 TL masraf olmak üzere toplam 219,06 TL bulunduğu, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %80 temerrüt faizi, %5 gider vergisi yürütülmesi gerektiği, komisyon borcu ödenmeyip ihtarnameye rağmen teminat mektupları da iade edilmediğinden risk gerçekleşmiş olmakla davalı tarafından meri teminat mektup bedeli toplamı olan 102,90 TL’nin depo edilmesinin gerektiği gerekçesiyle, tahsilde tekerrür olmamak üzere, davalı tarafından İstanbul 12. İcra Müdürlüğü’nün 2010/9499 sayılı dosyasına yapılan itirazının kısmen iptaline, takibin nakdi alacak yönünden 219,06 TL üzerinden, 63,42 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren % 80 temerrüt faizi ve % 5 gider vergisi ile tahsiline, gayri nakdi alacak yönünden, teminat mektup bedeli 102,90 TL’nin deposunu teminen talepnamedeki diğer koşullarla devamına, nakdi alacağa ilişkin fazla talebin reddine, davalı tarafından davacıya hükmolunan nakdi alacağın % 40’ı oranında hesaplanan 87,62 TL icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmiş, mahkeme kararı süresinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 297/2 (HUMK m. 388) maddesine göre; “Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”
Somut olayda; yerel mahkeme kararının hüküm fıkrasının takibin nakdi alacak yönünden sözcük dizisi ile başlayan bölümünde hükmedilen 219,06 TL gösterilmiş, ancak bu miktarın içinde takip talebinde ayrı belirtilen alacak kalemlerinden hangilerinin olduğu açıklanmamış, cümlenin devamında asıl alacak miktarı yazılmış olmakla birlikte, toplam miktar ile birlikte asıl alacak miktarı olarak gösterilen değer arasındaki farkın hangi fer’i alacaklardan ibaret olduğu gösterilmemiştir. Bu hali ile kurulan hüküm infazda tereddüt yaratacağından HMK’nın 297’nci maddesi hükmüne aykırı olup hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 20.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.