Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/17519 E. 2014/3332 K. 20.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17519
KARAR NO : 2014/3332
KARAR TARİHİ : 20.02.2014

MAHKEMESİ : Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 31/05/2012
NUMARASI : 2010/500-2012/557

Taraflar arasındaki alacak-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, davalı tarafından Konya 12. İcra Müdürlüğü’nün 2010/6257 sayılı dosyası üzerinden dava dışı borçlu K…A.Ş. aleyhine takibe geçildiğini, talimat ile de müvekkili şirkete ait fabrikaya hacze gelindiğini, bir kısım malların haciz olunduğunu, müvekkilinin fabrika içindeki malların kendisine ait olduğunu belirterek istihkak iddiasında bulunduğunu, bunun üzerine icra müdürlüğünün istihkak iddiasını esas dosya üzerinden karara bağlamak koşuluyla haciz işlemi tesis ettiğini, davalı tarafın daha sonra bu hacizden vazgeçtiğini, fabrikada bulunan ham maddenin haciz ve muhafazasını talep ettiğini, bu nedenle de müvekkilinin itiraz ve dava açma hakkını saklı tutarak dosya bedelini ödemek zorunda kaldığını, müvekkili şirket ile borçlu şirketin iki ayrı tüzel kişiliğe sahip olduğunu, iştigal konularının, muamele merkezlerinin, muhasebe kayıtlarının farklı olduğunu belirterek ödedikleri 10.663,81 TL’nın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, borçlu şirket K….AŞ’ye ait olan sigorta hizmet çıktısının, vergi levhası yanında asılı vaziyette bulunduğunu, borçlu şirkete ait evrakın davalı şirkette bulunması nedeniyle haciz yapıldığını, her iki şirketin aynı işle uğraştığını, aynı üretimi yaptığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın istirdat davası niteliğinde olup, l yıllık süresi içerisinde açıldığı, haciz tutanakları incelendiğinde, borçlu şirkete ait bir kısım belgenin haciz sırasında davacı şirket iş yerinde olduğunun görüldüğü, dosyada bulunan Ticaret Sicil Memurluğu kayıtları incelendiğinde, her iki şirketin de kurucu ortaklarından S. K.., L. K..ve A. Y..’ün her iki şirkette de ortak olduğunun görüldüğü, her iki şirketin de aynı kişilere ait olduğu, şirketlerin faaliyet alanının da aynı olduğu, her iki şirketin iş merkezinin de Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarına göre aynı adreste ve aynı ilçede olduğu, her iki şirketin de birbirini tamamlayan ve birbirinin devamı niteliğinde, sadece unvan değişikliğine uğrayan şirketler olduğu, davaya konu bedelin her iki şirketin de borcu sayılması gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, mahkeme kararı süresinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Keşideci ve davacı iki ayrı şirket olup, ayrı tüzel kişiliklere sahiptirler. Dosya içeriğinden, somut olayda tüzel kişilik perdesinin kaldırılmasını gerektirir hukuki nedenler bulunmadığından icra takibine konu bonoda sıfatı bulunmayan davacıdan icra tehdidi altında tahsilat yapılması yerinde görülmeyip, bu nedenle davacının davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeler ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 20.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.