Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/17326 E. 2014/2655 K. 10.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17326
KARAR NO : 2014/2655
KARAR TARİHİ : 10.02.2014

MAHKEMESİ : Hatay 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/07/2013
NUMARASI : 2012/27-2013/323

Taraflar arasındaki Terekenin Hükmen reddi-menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacılar vekili; müvekkillerinin murisi C. A.. aleyhine genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla icra takibi yapıldığını, murislerinin icra takibi sırasında vefat etmesi üzerine dosya alacaklısının murisin mirasçıları olan müvekkilleri aleyhine ödeme muhtırası çıkarttığını, ancak murisin aciz içinde vefat etmiş olması nedeniyle Türk Medeni Kanunu’nun 605/2 maddesi uyarınca mirasın ret edilmiş sayılacağını belirterek, müvekkillerinin murisi C. A..’ın terekesinin borca batık olduğunun ve bu nedenle müvekkillerinin miras ret etmiş sayılacaklarının kabulü ile borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili; davacıların yasal süre içerisinde mirası reddetmemeleri nedeniyle kendi malvarlıklarıyla borçtan sorumlu olduklarını, ayrıca davacı E.. A..’ın takibe konu kredinin asıl borçlusu olması nedeniyle terekenin borca batık olduğu iddiasıyla borçtan kurtulamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; miras bırakanın ölüm tarihinde ödemeden aciz halinde ve terekesinin borca batık olduğu, davacıların murisin terekesini sahiplendiğine dair dosyada delil bulunmadığı, bu durumda davacılar yönünden hükmi reddin gerçekleştiği, davacı A.. A..’ın ve murise vesayeten yürütülen takip yönünden davacı E.. A..’ın talebinin kabulü gerektiği, ancak davalı banka tarafından hem muris hem de asıl borçlu E.. A.. aleyhine icra takibi yapılması nedeniyle davacı E.. A.. akleyhine doğrudan yürütülen takip yönünden talebin reddi gerektiği gerekçesiyle; davacıların mirası reddetmiş olduklarının tespitine, davacı A.. A..’ın dava konusu icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, davacı E.. A..’ın murisine veraseten yürütülen dava konusu icra takibi yönünden borçlu olmadığının tespitine, dava konusu icra takibinde doğrudan davacı E.. A..’a karşı yürütülen takip yönünden talebin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davacı E.. A.. vekilinin temyizine gelince; Hatay 2. İcra Müdürlüğü’nün 2007/3542 Esas sayılı icra takip dosyasında davalı banka tarafından davacı E.. A.. aleyhine asıl borçlu sıfatıyla, murisi C. A.. aleyhine ise müteselsil kefil sıfatıyla ilamsız icra takibine girişmiştir. İşbu dava, C. A..’ın mirasçıları tarafından murisin kefalet borcu nedeni ile açılmış bir dava olup, asıl borçlu E.. A..’ın şahsi borcu nedeni ile açılmış bir dava bulunmamaktadır. Bu durumda, mahkemece taleple bağlılık ilkesi gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, bu yöndeki talep aşılıp, davacının aleyhine asıl borçlu sıfatıyla yapılan takip yönünden açılmış bir dava bulunmadığı halde, bu yönden davanın reddine ve davalı aleyhine yargılama gideri ile vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA peşin harcın istek halinde iadesine, 10.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.