YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17267
KARAR NO : 2014/3619
KARAR TARİHİ : 24.02.2014
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 30/05/2012
NUMARASI : 2009/165-2012/548
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Dava, ticari satım ilişkisinden kaynaklanan asıl alacağın ferisi olan bakiye faiz alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Davalılar vekili; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; taraflar arasında 16.05.2002 tarihli icra sözleşmesiyle faiz oranının yıllık %10 olarak kararlaştırıldığı, yıllık %10 oranındaki faiz talebinin yer aldığı ve tebliği sonrasında içeriği kabul edilen ödeme emrinin daha sonra, döviz alacağının Türk Lirası karşılığının ödeme emrinde gösterilmemesi nedeniyle şikayet yoluyla iptal edildiği, ancak alacağın Türk Lirası karşılığının gösterilmesi zorunluluğunun borçlunun bireysel menfaati bakımından değil, takibin işleyişindeki kamu menfaatinden doğduğu, bu nedenle iptalin koruma amacı kapsamında iptal edilen ödeme emrinin içeriğine ilişkin kabul beyanının iptal sonrası etkisiz hale geldiğini kabul etme imkanı olmadığı, 31.12.2002 takip tarihi ile ikinci ödeme emirlerinin tebliğ tarihi olan 31.01.2005 tarihi arasında kalan 750 günlük hesaplama dışı kalmış bu döneme ait faiz hesabı yapılması gerektiği, ancak ikinci ödeme emrine yönelik borçluların itirazına alacaklı tarafça kayıtsız kalınmasıyla bu sözleşmenin zımnen sona erdiği, bu yüzden, ikinci ödeme emrinin tebliği sonrası dönemde uygulanan yıllık % 3.5’lik oran yıllık %10 oran arasındaki farkı davacının talep edemeyeceği, kabul edilen dönem arasında geçen 750 günlük faiz alacağının 33.128,72.-Euro olduğu, davacının talebini Euro’nun dava tarihindeki efektif alış kuru üzerinden talep ettiği ve taleple bağlı kalınarak yapılan hesaplamada alacağın dava tarihindeki TL karşılığı olan 71.405,64.-TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 71,405.64.-TL alacağın davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davacı İstanbul 10. İcra Müdürlüğü’nün 2003/48 esas sayılı icra dosyasında itiraz edilen faizle ilgili bakiye alacağın tahsili isteminde bulunmuştur.
Taraflar arasındaki 16.05.2002 tarihli protokolde faiz oranına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Mahkemenin gerekçesinde belirttiği icra takip dosyasındaki 16.05.2002 tarihli tutanakta davalı borçlular asıl borcu Merkez Bankası kur karşılığı ödemeyi kabul ve taahhüt ettiklerini açıkça beyan etmişlerdir. Bu durumda, mahkemenin taraflar arasında yıllık %10 faiz oranı konusunda anlaşma olduğu yönündeki kabulü isabetsizdir.
Ayrıca, icra takip dosyasında ilk ödeme emri iptal edilerek ikinci ödeme emrinin davalı borçlulara tebliğ edilmesi karşısında ilk ödeme emri hükümsüz hale geldiğinden, ilk ödeme emrine itiraz edilmemiş olması sonuca etkili görülmemiştir.Bu husus gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harçların istek halinde iadesine, 24.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.