Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/16746 E. 2014/591 K. 06.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/16746
KARAR NO : 2014/591
KARAR TARİHİ : 06.01.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 10/06/2013
NUMARASI : 2011/522-2013/128

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkilinin önceden hissedarı olduğu dava dışı bir şirket adına davalı banka (eski Oyak Bank A.Ş.) tarafından kredili mevduat hesabı açıldığını, davalı bankanın bu kredili hesap açılırken imzalanan Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi’ne dayanarak müvekkili hakkında icra takibi başlattığını, ancak sözleşmenin 18.sayfasında yer alan garanti sözleşmesine müvekkili adına atılan imzanın müvekkilinin eli ürünü olmadığını, müvekkilinin davalı banka ile ilgili hiçbir işleme imza atmadığını belirterek müvekkilinin davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine ve davalı aleyhine %40 tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının iddialarının haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre; dava dışı şirket ile davalı banka arasında akdedilen Bankacılık Hizmet Sözleşmesi’nin eki olan ”Garanti Sözleşmesi” başlıklı belgede yer alan ve davacı adına atılan imzanın davacı eli ürünü olmadığının tespit edildiği, bunun yanında davacının talep ettiği tazminatın yasal koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine, davacının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı bankanın basiretli davranarak sözleşmeyi huzurunda imzalatması gerekirken bu hususta gerekli özeni göstermeyip davacının imzasının bulunmadığı sözleşmeye dayanarak takibe girişmesinde kötüniyetli olduğunun kabulü ve kötüniyet tazminatı ile sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 06.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.