Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/16647 E. 2013/19725 K. 11.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/16647
KARAR NO : 2013/19725
KARAR TARİHİ : 11.12.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı, davalının dernek olarak işlettiği yerde kumar oynamadan önce kendisinden boş senet alındığını, oyunu kazandığı halde davalı tarafın kendisine borçlu olduğunu söyleyerek imzaladığı icra takibine konu boş senedi iade etmediğini, BK’nın 504. maddesi gereği kumar ve bahse dayanan bir senedin alacaklısının herhangi bir hak talep edemeyeceğini ileri sürerek kendisinden alınan bu senedin eksik borç hükmünde değerlendirilmesine ve/veya hükümsüz olduğuna ve takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili ile akraba olan davacının müvekkilinden borç istediğini, borcunu vadesinde ödeyemediğini, borcuna karşılık dava konusu senedin verildiğini, davacının icra takibinde ödeme emrine itiraz etmediğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda toplanan delillere göre; davacı dava ve takip konusu senedin kumar borcu için verildiğini ileri sürdüğünden Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre senede karşı senetle ispat yükümlülüğünün ortadan kaldırıldığını ve her türlü delille ispatının mümkün hale getirildiğini, olayda davacının senedi oluşması muhtemel kumar borcuna yönelik olarak kumarhane işleten davalı tarafından kendisine boş olarak imzalatıldığını iddia ederek bu iddiasını iki adet tanığın yeminli beyanıyla ispat ettiği, buna karşılık ispat yükü kendine geçen davalının dava konusu 20.000 TL. Meblağlı senedin ne amaçla düzenlendiğini, davacı ile aralarındaki hukuki veya ticari ilişkinin ne olduğunu açıklayamadığı, kumar borcundan dolayı düzenlenmediğine dair dosyaya herhangi bir delil sunamadığı, ahlaka aykırı bir amaç için düzenlenmiş bulunan senedin davalıya alacak hakkı doğurmayacağı gerekçesiyle davanın kabulü ile icra takibine konu bir adet bonodan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, kumar borcu için boş olarak imzalattırılan takip konusu senet nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı, takip konusu senette lehtar olup davacı-keşideciye verdiği borç para karşılığında iş bu senedin imzalandığını ileri sürmüş, anılan senette “nakden” kaydının bulunduğu görülmüştür.
Bono, mücerret bir borç ikrarıdır. O halde, bono borçlusunun ilk önce bonodaki borç ikrarının sebebinin kumar veya bahis olduğunu ispat etmesi gerekir; bu ise, HMK’nın 201. maddesi gereği tanıkla ispat edilemez. Ancak, senet ( kesin delil ) ile ispat edilebilir. Aksi halde, yani bononun kumar veya bahis borcu için düzenlendiği iddiasının tanıkla ispat edilebileceğinin kabulü durumunda bono emniyeti kalmaz; her bononun, kumar veya bahis borcu için verildiği iddiası temin edilecek tanıklarla ispat edilerek iptali sağlanabilir. Bu ise, hem HMK’nın 201. maddesi hükmüne hem de bono emniyetine aykırı düşer ( Prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü 6. Baskı C. 2 Sh. 2422-2423 ).
Somut olayda davacı dava konusu senedin düzenlenme nedeninin kumar borcu olduğunu iddia ettiğine göre bu iddiasını belirtilen ilkeler çerçevesinde yazılı delille kanıtlaması gerektiği gözetilmeden davanın kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.