YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/16574
KARAR NO : 2014/1532
KARAR TARİHİ : 20.01.2014
MAHKEMESİ : Ordu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/05/2013
NUMARASI : 2012/104-2013/274
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili; müvekkili şirketin işletmeleri bünyesinde kullanılmak üzere 18/05/2011 tarihinde davalı F. yetkili bayii A….A.Ş.’den Ford Transit Connect satın aldığını, satış öncesinde üretici firmanın internet sitesinde yapmış olduğu tanıtımlar, yetkili bayinin KDV mahsubu yapabileceği yönündeki beyanları ile düzenlemiş olduğu özel tüketim vergisi beyannamesi doğrultusunda müvekkili şirketin aracı ticari olduğunu düşünerek satın aldığını, ancak satın alınan aracın ruhsatına kullanış amacının davalı yetkili bayinin verdiği bilgiler nedeniyle “hususi” olarak işlenmiş olduğunu, müvekkili şirketin yanıltılarak haksız yere KDV ödemek zorunda bırakıldığını, bunun üzerine davalılara KDV bedelinin müvekkiline ödenmesi için ihtarname keşide edildiğini, davalılar tarafından ihtarnameye rağmen herhangi bir ödeme yapılmaması üzerine davalılar aleyhine icra takibine geçildiğini, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve %40’tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Ford Otomotiv San. A.Ş. vekili; davanın süresinde açılmayarak zamanaşımına uğradığını, müvekkili şirketin imalatçı (-ithalatçı) firma olması ve satış sözleşmesinin tarafı olmadığı için kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, ayrıca satılan araçta herhangi bir ayıp olmadığı için müvekkili şirketin sorumluluğunu gerektirecek bir durum bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı A….A.Ş. vekili; davacıya satılan aracın ÖTV’sinin daha önce firmaları tarafından ticari olarak ödenmekte olduğunu, ancak 21/07/2005 tarihinden itibaren bu sınıfta bulunan araçlar için KDV indirimi yapılamayacağının tebliğ ile ilan edilmiş olduğunu, müvekkili firmanın davacıyı yanıltması gibi bir durumun söz konusu olmadığını, davacının tacir olması hasebiyle basiretli bir iş adamı gibi davranmak zorunda olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; dava konusu araç ile ilgili satıcı yetkili bayinin KDV mahsubu yapılıp yapılamayacağı konusunda davacı firmayı Kanun ve Dürüstlük Kuralı (TMK. m. 2) gereğince özenli şekilde bilgilendirmediği ve dolayısıyla satış sözleşmesinin yan yükümlülüklerinden olan açıklama yükümlülüğüne (bilgilendirme, aydınlatma) aykırı davranmak suretiyle sözleşmeyi ihlal ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalıların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Somut olay bakımından alacak likit olup davalıların itirazlarının haksız olduğuna da karar verildiğine göre İİK’nın 67/2 maddesi uyarınca davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken bu yöndeki talebin reddinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no.lu bentte açıklanan nedenlerden dolayı davalıların itirazlarının reddine, (2) no.lu bentte açıklanan nedenden dolayı davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 20.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.