Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/16455 E. 2014/1991 K. 27.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/16455
KARAR NO : 2014/1991
KARAR TARİHİ : 27.01.2014

MAHKEMESİ : Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 11/03/2013
NUMARASI : 2010/461-2013/78

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacı vekili; müvekkili şirket tarafından davalı şirkete ayrıntıları fatura içeriklerinde gösterilen döşemelik kumaşların satılarak teslim edildiğini, ancak davalının fatura bedellerini ödememesi üzerine aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve %40’tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkili ile davacı şirket arasında cari hesap şeklinde yürüyen bir ticari ilişki olduğunu, bu ilişki sırasında müvekkilinin çoğu zaman henüz teslim almadığı mallara karşılık avans çekleri ve teminat senetleri verdiğini, malların teslim edilmesi ile birlikte tevdi edilen çek ve senet bedellerinin ödendiğini, bunun yanında ticari ilişkinin devam edecek olması nedeniyle başkaca avans çeklerinin de verildiğini, müvekkilinin de davacıdan açıklanan nedenle alacaklı olduğunu, müvekkilinin alacağı ve borcu mahsup edildiğinde hala davacı şirketten 9.720,06 TL alacaklı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporları doğrultusunda; davacının defterlerine göre 01.03.2010 tarihi itibarıyla davalıdan 10.279,91 TL alacaklı olduğu, ancak davacının 50.783,44 TL borçlu olduğu halde kendi defterine 01.03.2010 tarih ve 332 yevmiye numarası ile 60.499,15 TL avans iadesi kaydını yaparak alacaklı konuma geçtiği, herhangi bir belgeye dayanmayan bu kaydın doğruluğunun başkaca yazılı belge ile ispat edilemediği, davalı defterlerine göre de davalının davacıdan alacaklı göründüğü gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Uyuşmazlık davacının ticari defterlerine yaptığı “kredi hesabına gelen havalelerin iadesi” açıklamalı 60.499,15 TL tutarındaki kayıttan kaynaklanmaktadır. Davacı yerel mahkemenin de kabulünde olduğu üzere 35.499,15 TL havale iadesi yaptığına dair dayanak belgeleri sunamadığı için bu iddiasını kanıtlayamamıştır. Ancak 03/05/2012 tarihli bilirkişi raporu ve 17/09/2012 tarihli bilirkişi ek raporunda, davalı tarafından ciro edilerek davacıya verilen 3148528 no.lu, 30/01/2008 tarihli, 25.000,00 TL bedelli çekin karşılıksız çıkması nedeniyle davacı tarafından davalıya iade edildiği tespit edilmiştir. Esasen bu belirleme, davalı vekilinin 13/06/2012 tarihli dilekçesinde de, “söz konusu çekin iade alındığı ve bedelinin dava tarihinden sonra davacıya yapılan muhtelif havalelerle ödendiği” beyanıyla da kabul edilmiştir.
Bu durumda mahkemece 3148528 no.lu, 30/01/2008 tarihli, 25.000,00 TL bedelli çekin davalıya iade edildiği ve yine davalı vekilinin iadeye konu çek bedelinin dava tarihinden sonra muhtelif havalelerle davacıya ödendiği yönündeki beyanı karşısında dava tarihinden sonra yapılan ödemelerin icra müdürlüğünce infazda dikkate alınması gerektiği hususları gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no.lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) no.lu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 27.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.