Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/16143 E. 2013/19668 K. 10.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/16143
KARAR NO : 2013/19668
KARAR TARİHİ : 10.12.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine 45.000 TL bedelli senede dayalı icra takibi yaptığını, takip tarihinden önce senedin 21.000 TL sinin davalının kardeşi …’a ve 11.000 TL sinin davalının talimatı ile davalının borcu bulunan … İnş. Deri Tekstil Gıda San ve Tic. Ltd. Şti. ye ödendiğini, müvekkilinin davalıya 13.000 TL borcu kalmasına rağmen senedin tamamının icra takibine konulduğunu, takipten sonra da bakiye bedelin ödendiğini belirterek borcun 32.000 TL sinin takipten önce ödenmiş olması sebebi ile bu rakam üzerinden müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, takibin ve senedin iptali ile % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkiline ödeme yapılmadığını, müvekkili ile kardeşinin arasının kötü olduğunu, ödeme belgelerinin müvekkiline zarar vermek kastıyla oluşturulmuş sahte belgeler olduğunu belirterek davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere göre, davacının takipten önce makbuz karşılığı davalı alacaklının kardeşi …’a 21.000TL ve … şirketi adına …’e 11.000TL ödediği, böylelikle davacı borçlunun takibe konu alacağın 32.000TL.si yönünden borçlu olmadığı, hakkında yapılan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davacı lehine tazminata karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Borcun alacaklıya ödenmesi halinde ödenen miktarı kadar borçlu borcundan kurtulur. Alacaklı dışında başka şahsa yapılan ödemenin ifa sayılabilmesi için alacaklının bu konuda talimatı gerekir. Somut olayda davalının kardeşi ve dava dışı şirkete yapılan ödemenin borca mahsuben ödeme olduğunun kabulü için davalı alacaklının yazılı talimatı olduğu kanıtlanamamıştır. Davacının açık muvafakatı bulunmadığından somut olayda tanık da dinlenemeyeceğinden tanık beyanlarına itibar edilemez. Mahkemece bu hususlar dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı lehine BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 10.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.