YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/15990
KARAR NO : 2014/2831
KARAR TARİHİ : 12.02.2014
MAHKEMESİ : Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 27/12/2012
NUMARASI : 2011/235-2012/556
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, taraflar arasında 25.12.2006 tarihinde 5 yıl süreli akaryakıt bayilik sözleşmesi yapıldığını, davalının 1 yıllık satış taahhüdü verdiğini, müvekkilinin sözleşme ile üstlendiği tüm edimleri yerine getidiğini ancak davalının taahhüt ettiği miktarda mal almayarak müvekkilinin zararına sebebiyet verdiğini, keşide edilen ihtarnamenin sonuçsuz kaldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla bayilik sözleşmesi ve satış taahhüdüne istinaden şimdilik kar mahrumiyetinden kaynaklı zararın 5.000 TL.’si ile cezai şartın 5.000 TL’si olmak üzere 10.000 TL.’nin 19.01.2011 tarihli ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, bayilik sözleşmesi ve taahhütnamenin yeterince incelenmesi için ortam sağlanmadan müvekkiline imzalattırıldığını, taahhütnamede belirtilen ürün alma sınırının fahiş olduğunu, fahiş cezai şartın tenkisinin gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davacı, 02.10.2012 tarihli dilekçesi ile dava değerini, 150.015 TL. olarak ıslah ederek tahsilini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davacının asgari alım taahhüdüne uyulmaması nedeniyle hem kar kaybı, hem de cezai şart istediği, sözleşmede kararlaştırılmış olmadıkça hem cezai şart hem de kar kaybı isteyemeyeceği, bu nedenle cezai şart isteminin reddi gerektiği belirtilmiş ancak kararlaştırılan cezai şart miktarının davalının ticari faaliyetinin mahvına sebep olacağı, bu nedenle 1/2 oranında cezai şart miktarından tenkise gidildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 57.953,78 TL.’nin 04.02.2011 tarihinden itibaren avans oranları üzerinden işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yerel mahkemenin gerekçesinde sözleşmede hem cezai şart hem de kar mahrumiyetinin birlikte istenemeyeceği bu nedenle cezai şart talebinin reddi gerektiği belirtildiği halde, hüküm kısmında % 50 tenkisat da yapılarak cezai şarta hükmedildiği zira kar kaybında tenkis söz konusu olmadığından hüküm altına alınanın cezai şart olduğu ve böylece hükmün gerekçesi ile hüküm kısmı arasında çelişki bulunduğu gibi, taraflar arasındaki sözleşmede hem cezai şart hem de kar mahrumiyetine hükmedilebilmesine olanak tanıyacak hükümler bulunduğu gözetilmeden mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle araştırma ve inceleme yapılarak hüküm kurmak üzere kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.