Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/15737 E. 2014/2787 K. 12.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/15737
KARAR NO : 2014/2787
KARAR TARİHİ : 12.02.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 09/05/2013
NUMARASI : 2010/543-2013/236

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkili ile davalılardan H…Gıda Ltd. Şti. arasında direkt satış noktası sözleşmesi ve bu sözleşmeyi revize eden sözleşmenin diğer davalı ile de ana sözleşmenin eki olarak kefalet sözleşmesi akdolunduğunu, müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan edimlerini ifa etmiş ise de davalı yanın müvekkiline bildirimde dahi bulunmadan sözleşmeye konu iş yerini kapattığının değişik iş tespit raporuyla da saptanmış olup akde aykırı bu davranışı sonucu müvekkilince sözleşmenin ilgili hükümleri gözetilerek akdin feshedildiğini sözleşmesel ilişki kapsamında davalıya ödenmiş 25.000,00 TL. katkı payı bedeli 8.631,60 TL. iskonto bedeli ve 19.000,00 USD cezai şart bedelinin davalılardan tahsili gerektiğini belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik katkı payı bedelinin 5.000,00 TL’lik kısmının ve 8.631,60 TL iskonto tutarının KDV siyle birlikte temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faiziyle, 19.000,00 USD cezai şart bedelinin ise şimdilik 1.000,00 USD’sinin faizli ödeme günündeki TL karşılığının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek dövize uygulanan ve değişik iş tespit dosyası kapsamında yapılan masraflar ve ihtarname giderlerinin en yüksek ticari reeskont faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkili şirketi temsil yetkisinin müşterek şekilde M.. H.. ve İ. G..’e ait olup sözleşmelerdeki tek imzanın bu yetkililere ait bulunmadığı gibi, kefalet sözleşmesindeki imzanın da diğer davalı M..H..ya ait olmadığını ve böylece sözleşmelerden dolayı müvekkillerinin bir sorumluluğu bulunmadığını bildirmiş ve ayrıca davacı istemlerinin yasal dayanağı bulunmadığından bahisle davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece;dosyaya delil olarak sunulan sözleşmeler ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; direkt satış noktası sözleşmesindeki imzanın davalı şirket yetkililerinden M.. H..’ya ait olduğunun ve bu sözleşme kapsamında taraf şirketler arasında akdi ilişkinin konulduğunun saptandığı gibi, davacı yanın sözleşmeyi feshetmesinde haklı olup katkı payı bedeli ve cezai şart isteminde haklı bulunduğu ancak iskonto bedeli alacağına konu mal teslimini kanıtlayamadığı öte yandan kefalet sözleşmesindeki imzanın da davalılardan M.. H..’ya ait olmadığının belirlendiği ve bu durumda anılan davalının bir sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davalı M.. H.. aleyhine anılan davanın reddine, davalı şirket aleyhine açılan davanın kısmen kabulüyle 5.000,00 TL katkı payı bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek değişen ve değişecek oranlarda avans faiziyle, 1.000,00 USD cezai şart tutarının ise dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi gereği uygulanacak faiziyle birlikte fiili ödeme günündeki efektif satış konu karşılığı TL olarak davalıdan tahsiline, iskonto bedeline ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davacı vekilince dava dilekçesinde talep edilen; delil tespitine yönelik değişik iş tespit dosyası kapsamında yapılan yargılama giderleri ve ihtarname masraflarına ilişkin mahkemece bir değerlendirme yapılmadan yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA , peşin harcın istek halinde iadesine, 12.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.