Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/15574 E. 2013/19817 K. 12.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/15574
KARAR NO : 2013/19817
KARAR TARİHİ : 12.12.2013

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, borçlusu … olan bononun tahsilinin temini için diğer davalı …’a teslim edildiğini, ancak bankanın bonoyu kaybetmesi üzerine iptali için mahkemeye başvurarak iptal kararı aldığını, davalılar hakkında iptaline karar verilen bononun tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin vaki itiraz üzerine durduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve %40 tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …, bononun iptaline ilişkin kararda borçlunun … olduğunun yazılı bulunduğunu, …’in borcunun kendisinden talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, bononun tahsil amaçlı olarak müvekkiline verildiğini ve müvekkili bankanın şubeleri arasında gönderilirken kaybolduğunu, ancak bononun borçlusu olmadığını, müvekkiline karşı tazminat davası açılabilmesi için öncelikle bononun bedelinin tahsili amacıyla tüm hukuki yolların tüketilmesi gerektiğini davacının henüz zararının doğmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, bononun borçlusunun … olmasına rağmen …’e dava açılmış olması nedeniyle bu davalı bakımından davanın husumetten reddine, davalı banka yönünden ise öncelikle senedin iptaline ilişkin kararda adı yazılı borçlu …’e başvurulması, sonuç alınamaması durumunda bankaya yönelinmesi gerektiği, senet borçlusuna başvurmayan davacının doğrudan bankaya yönelemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davanın İİK’nun 67’nci maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olmasına, bu davanın takibe sıkı sıkıya bağlı bulunmasına, … Sulh Hukuk Mahkemesinin borçlusu … olarak gösterilen senedin iptali kararının dava konusu takibin dayanağı olarak ibraz edilmiş olmasına, iptal kararında bono borçlusunun … olarak yazılı bulunmamasına göre, davacı vekilinin …’e yönelik yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin davalı bankaya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; davacının hamili olduğu bononun tahsili amacıyla bankaya verildiği ve bir güven müessesesi olan banka tarafından kaybedildiği konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Banka bu şekilde özen yükümlülüğünü ihlal ettiği gibi bonoyu kaybettikten sonra da bononun iptali istemiyle yaptığı başvuruda bononun borçlusu … olmasına rağmen, bononun borçlusunu … olarak göstererek davacının bono bedelini asıl borçludan tahsilini güçleştirmiş olması nedeniyle de bankanın sorumluluğuna hükmedilmesi gerektiği düşünülmeden, banka hakkındaki davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin …’e yönelik tüm temyiz itirazlarının reddiyle hükmün … bakımından ONANMASINA, (2) numaralı bentte gösterilen sebeple davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA peşin harcın istek halinde iadesine, 12.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.