Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/15490 E. 2013/19271 K. 03.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/15490
KARAR NO : 2013/19271
KARAR TARİHİ : 03.12.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında yapılan 15/04/2009 tarihli muvafakatname içeriğinin taraflarca kabul görmemesi ve davalı adına sözleşmeyi imzalayan …’nin davalı şirketi temsile yetkili olmaması üzerine davalının yetki verdiği … ile tekrar 13/05/2009 tarihli sözleşme yapıldığını, bu sözleşmedeki tüm yükümlülüklerinin müvekkil şirket tarafından yerine getirilmesine rağmen davalı tarafından yerine getirilmediğini, sözleşmeye dayalı alacak nedeniyle icra takibi yapıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, 15/04/2009 tarihli muvafakatnamenin davalı şirketin yetkilisi … tarafından imzalanıp geçerli olduğunu, muvafakatname davalının herhangi bir katkıda bulunmadan enerji alabileceğinin hüküm altına alındığını, …’e … Dağıtım AŞ. nezdinde iş yapması için vekalet verildiğini, bu kişinin 13/05/2009 tarihli sözleşmeyi yapma yetkisinin olmadığını belirterek davanın reddine ve % 40 tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere göre, davacının alacağının dayanağı olan 13/05/2009 tarihli sözleşmenin davalı adına … tarafından imzalandığı, davalı şirket tarafından verilen vekaletnameye göre …’ün … Dağıtım A.Ş. nezdinde davalı şirketi temsile yetkilendirildiği, davalı şirketin yetki vermediği bir konuda … tarafından yapılan sözleşmeden dolayı davalının sorumlu olmadığı, davacının basiretli bir işadamı olarak sözleşme düzenlerken karşı tarafı temsil edenin sözleşme konusu ile ilgili yetkisinin olup olmadığını araştırması gerekirken araştırmadığı, kendi kusurundan faydalanarak davalı hakkında icra takibi başlatmasının haksız olduğu gerekçesiyle davanın reddine ve davacının dava konusunun % 40 ‘ı kadar kötüniyet tazminatı ödemesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Kötüniyet tazminatı ile ilgili hüküm fıkrası açık olmayıp infazda tereddüt yaratacak nitelikte olup HMK 297.maddesine aykırı ise de bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK.nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 2 nolu bendinde yer alan “dava konusu” sözcüğünün hükümden çıkarılarak “ dava konusu olan 58.846,00 TL’nin ” sözcüğünün ilave edilmesi suretiyle hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 03.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.