Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/15376 E. 2013/19904 K. 17.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/15376
KARAR NO : 2013/19904
KARAR TARİHİ : 17.12.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, davalıların murisi olan …’ya karşı genel kredi sözleşmesine müteselsil kefaleti nedeniyle müvekkili tarafından … İcra Müdürlüğü’ nün 2004/387 sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını, takibin kesinleştiğini, ancak muris borçlu vefat ettiğinden müvekkili tarafından mirasçıları olan davalılara borcun ödenmesi konusunda ödeme emri gönderildiğini, davalıların borcu kabul etmediklerini ve mirası reddettiklerinden bahisle takibe itiraz ettiklerini belirterek, itirazların iptaline, takibin devamına, davalılar aleyhine %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar …, … ve … cevaplarında, mirası reddettiklerini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmişler, davalı … duruşmadaki beyanında, davanın reddini talep etmiş olup, diğer davalı …’ in ise davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davalıların mirasbırakanı olan …’ya karşı … İcra Müdürlüğü’ nün 2004/387 sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığı ve takibin kesinleştiği, ancak borçlu vefat ettiğinden icra dosyasındaki borcun ödenmesi konusunda davalılara ödeme emri gönderildiği, davalıların borçları olmadığını ve murisin mirasını reddettiklerine dair dava açtıklarını belirterek takibe itiraz ettikleri, … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 02.09.2010 tarih ve 2010/356-416 sayılı mirasın reddi kararıyla davalıların mirası reddettiklerinin anlaşıldığı, bu nedenle davalıları, muris …’ nın borcundan sorumlu tutmanın mümkün olmadığı belirtilerek, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İtirazın iptali davasının koşulları, yetkili icra dairesinde ilamsız icra takibine girişilmesi, ödeme emrine borçlu tarafından 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmiş olması, itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemede dava açılması şeklinde sıralanabilir. Buna göre, itirazsız kesinleşen icra takibine karşı dava açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Hukuki yarar, dava şartlarından olduğundan mahkemece re’ sen gözetilmelidir. Dava şartları, aleyhe bozma yasağının istisnalarındandır.
Bu açıklamalar karşısında, somut olayın değerlendirmesine gelince; borçlu … hakkında icra takibine girişildiği, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği ve itiraz bulunmadığından takibin kesinleştiği, takip devam ederken anılan borçlunun öldüğü, alacaklı vekilinin, borçlunun mirasçılarına ödeme emri çıkarılmasını talep etmesi üzerine birkısım mirasçılara ödeme emri çıkarılıp tebliğ edildiği, ödeme emrine itiraz üzerine işbu davanın açıldığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
Mirasçılar hakkındaki takip, mevcut takibin devamı niteliğinde olduğundan, adı geçen mirasçılar için yeniden ödeme emri çıkarılmasına gerek bulunmamaktadır. Alacaklı vekilinin, takibin mirasçılara karşı devam ettirilmesi isteğinin mirasçılara tebliği yeterlidir. Böyle yapılmayıp, icra dairesince yeniden ödeme emri çıkarılması fuzuli bir işlem olduğundan, mirasçılar murisin ölümünden önceki işlemlere itiraz edemezler. Mirasçıların başvurusu, mirasçı olunmadığı, mirasın reddedildiği gibi itirazlarla, imhal, itfa, zamanaşımı ve benzeri itirazlar olabilir. Bu nedenle, mirasçılara kesinleşmiş takibe rağmen yeniden ödeme emri gönderilmesi esasa etkili olmayıp, yapılan tebligatların muhtıra olarak kabulü gerekir.
Mahkemece, somut olay bakımından, yukarıda belirtilen ilkeler karşısında itirazın iptali davasının koşulları ve özellikle hukuki yarar koşulunun gerçekleşmediği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 17.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.