Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/15269 E. 2013/19666 K. 10.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/15269
KARAR NO : 2013/19666
KARAR TARİHİ : 10.12.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki karşılıklı itirazın iptali – alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı karşı davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan olan alacağı için icra takibi yaptığını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini belirterek itirazının iptaline ve % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, icra takibine konu alacağın dayanağı faturanın dosyaya ibraz edilmediğini, alacağın mahiyetinin anlaşılamadığını, davacıya borçlu olmadığını belirterek davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Birleşen dosyada, davalı-birleşen dosya davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin bir süre ortağı olduğunu ve bu nedenle şirkete borç para verdiğini , müvekkiline ait toplam 201.279,87-TL borcun şirket ticari defterlerinde usulsüz olarak kapatıldığını belirterek yapılacak bilirkişi incelemesi sonucunda çıkacak miktar hakkında fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 20.000,00-TL’nin davalıdan tahsiline, dosyanın irtibat nedeniyle davalı şirketin açtığı itirazın iptali davası ile birleştirilmesine, itirazın iptali davasında ortaya çıkması muhtemel müvekkil borcu ile alacağın takas-mahsubuna karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı-birleşen dosya davacısı tarafından açılan alacak davası işbu itirazın iptali davası ile birleştirilmiştir.
Davacı-birleşen dosya davalısı, birleşen dosyaya yönelik cevap dilekçesinde, davalı-birleşen dosya davacısının bir süre müvekkili şirkette ortak olarak bulunduğunu, 08/03/2006 tarihinde hissesini tüm hak ve yükümlülükleri ile …’a devrederek ayrıldığını, ortaklıktan ayrılmasından sonra taraflar arasında mal satışına ilişkin ticari ilişkinin devam ettiğini,davalı-birleşen dosya davacısının borç para vermediğini, şirket adına yapılan tahsilatların bankaya yatırılması sırasında yatıran kişinin isminin yazılı olmasından dolayı davalı-birleşen dosya davacısının kayıtlarda alacaklı göründüğünü, bu durumun daha sonra şirketin mali müşaviri tarafından gerçeğe uygun hale getirilerek kapatıldığını belirterek birleşen davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere göre, asıl dava yönünden dosyaya ibraz edilen faturalardan dolayı davacı-birleşen dosya davalısının şirket kayıt ve belgelerinde 14.788,30-TL alacak kaydı bulunduğu ve bunun ödendiği hususunun kanıtlanmadığı gerekçesiyle asıl dava yönünden davanın bilirkişi raporları doğrultusunda kabulüne karar verilmiş, birleşen dava yönünde ise davalı-birleşen dosya davacısının borç olarak verdiğini iddia ettiği 201.279,87- TL’nin büyük bir miktar olduğu, ne suretle temin edildiği ve şirkete ne suretle verildiği hususunda hiçbir kayıt ve belge ibraz etmediği ve şirketten de 08/03/2006 tarihinde ayrıldığı, bu kadar büyük bir miktar paranın şirket hisse devri sırasında ve dava tarihine kadar geri istenmemesi ve fatura konusu dava açıldıktan sonra talep edilmesinin ticari hayatın olağan akışına aykırı olduğu, borç para verildiği hususunun herhangi bir yazılı belge ile de kanıtlanamadığı, borç para verildiğine ilişkin ibraz edilen 31/10/2005 tarih ve 15,559,41-TL bedelli dekontta paranın hangi sebeple havale edildiğinin yazılı olmadığı gerekçesiyle birleşen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı-birleşen dava davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı karşı davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 10.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.