Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/15255 E. 2014/1477 K. 20.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/15255
KARAR NO : 2014/1477
KARAR TARİHİ : 20.01.2014

MAHKEMESİ : Bursa 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 14/12/2012
NUMARASI : 2012/350-2012/139

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. B. G. gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-

Dava, kredi sözleşmesinin kefili tarafından ödenen kredi borcu nedeniyle temlik alınan alacağa dayalı olarak asıl borçlu ve ipotek veren diğer kefiller aleyhine yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ve inkar tazminatına ilişkindir.
Davalılar vekili, borcu ödeyen davacı kefil ile alacaklı banka arasındaki alacağın temliki sözleşmesinin genel kredi sözleşmesinin taraflarına uygulanamayacağını, asıl borcun davacı şirket dahil beş ayrı kefilinin bulunduğunu, davacının davalılardan İ.. T..’ye BK 488/2 maddesi uyarınca yasal halefiyet gereği 1/5 nispetinde rücu edebileceğini, davacının alacağın temliki hükümlerine dayanamayacağnı, halefiyet ile borcun teminatı olan ipoteğin davacıya kendiliğinden geçmeyeceğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece benimsenen bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda; davacının müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile kredi borcunu ve tüm ferilerini ödediği dava dışı bankanın da bu borca ilişkin tüm haklarını davacıya temlik ettiği, davalı asıl borçlu şirketin kredi borcunun tamamından ve fer’ilerinden sorumlu olduğu, diğer davalı kefil kendi payına düşen oran üzerinden değil taşınmazlarını krediye teminat olarak ipotek ettirdiğinden borcun tamamından sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne itirazın toplam 1.264, 502.87 TL. üzerinden icra ve takip masrafları vekalet ücreti, asıl alacağa takip tarihinden ödeninceye kadar işletilecek, %89,6 temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, İİK 67/2 maddesine göre 468.334,40 TL. icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalılar vekili tarafından maktu harç yatırılmak suretiyle temyiz edilmiş ve temyiz aşamasında davalılar vekili müvekillerinin hakkında adli yardım talebinde bulunmuştur.
Dairemizin 29.04.2013 günlü kararı ile davalı şirketin adli yardım talebinin reddine, davalı gerçek kişinin adli yardım talebinin kabulüne karar verilmiş olup, bu karar üzerine mahkemece, davalı şirket hakkında HUMK’nun 434/3 maddesi hükmü gereğince işlem yapılarak, süresi içinde nispi temyiz harcı yatırılmadığından temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
Adli Yardım Talebi kabul edilen davalı İ.. T.. yönünden temyiz itirazlarının incelenmesine gelince:
Dava İİK’nun 67. maddesi gereğince icra takbine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, bu davanın alacak davasının koşulları ve sonuçları itibariyle farklı bulunduğu gözetilmeden mahkemece alacağın tahsiline şeklinde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, hükmün temyiz eden davalı İ.. T.. yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre, davalının şimdilik diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadğına, peşin harcın istek halinde iadesine, 20.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.