Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/15033 E. 2013/19971 K. 17.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/15033
KARAR NO : 2013/19971
KARAR TARİHİ : 17.12.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkil ile davalı şirket arasında yıllara dayalı elektrik malzeme satışından kaynaklı ticari mal alışverişi olduğunu, davalı şirketin çeşitli defalar vadeleri gelen çekleri ödeyemeyeceğini müvekkili şirkete bildirdiğini, vade farkının uygulanarak çeklerin vadelerinin uzatılmasını talep ettiğini, müvekkilinin çeklerin vadelerini uzattığını, çeklerin borçlu şirketin talebi üzerine hiçbir icra işlemi yapılmadan kendisine iade edildiğini ve yerine vade tarihlerinin uzatıldığı çeklerin alındığını, çeklerin vadelerinin uzatılmasından kaynaklanan vade farkı bedellerinin bir kısmının ödendiğini, ancak son çeklerin vade farklarının bir türlü müvekkiline gönderilmediğini, borçlu şirkete hitaben ihtarname çekildiğini belirterek, fazlaya ilişkin talebin saklı kalması kaydıyla 60.298,04 TL’nin ticari faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili ile davacı arasında 2005-2006 yıllarında malzeme alışverişinin olduğunu ve alışveriş nedeniyle ödemelerin bulunduğunu ve ticari ilişkinin bu şekilde sonlandırıldığını, vade farkının bu alışverişten kaynaklanmasının mümkün olmayıp hangi alışverişe dair olduğunun da sabit olmadığını, dolayısıyla asıl alacağın faizlerinden sayılan bu vade farkı alacağının zamanaşımına uğramış olduğunu, faturanın müvekkiline değil, müvekkili ile hiçbir bağlantısı olmayan üçüncü bir kişiye tebliğ edildiğini, vade farkının taraflar arasında bir anlaşmanın olması ya da uygulanacağına dair teamül bulunması ve fatura kayıtlarında bir kaydın olması halinde istenebileceğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacı tarafın, talep ettiği vade farkının hangi faturadan kaynaklandığını belirtmediği, açıkca hangi bedelin geç ödenmesi üzerine hangi oranda vade farkı talep ettiğini somut delillerle ortaya koymadığı, ödenmemiş faturanın fotokopisini dahi ibraz etmediği, dava dilekçesinde taraflar arasında yerleşik uygulama olduğundan vade farkının talep edileceğini belirtmesine rağmen, ibraz ettiği fatura suretlerine göre, yarıdan fazlasında vade farkının hiç talep edilmediği, yine davacı tarafın, dava dilekçesinde deliller kısmında “ticari defterler” deliline de dayanmadığı, davasını açıklama ve takip etme kaygısı olmayan davacı tarafın talep ettiği alacağı yeteri ölçüde ispat edemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş olup, mahkeme kararı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacının açıkça ticari defter deliline dayanmadığı, kaldı ki defterlerinde … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde bulunması sebebi ile incelenemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de; davacının dosyaya sunmuş olduğu 03/05/2011 tarihli cevaba cevap dilekçesinde tarafların ticari defterlerine delil olarak dayandığı görülmekte olup, bu durumda defter ve kayıtların mahkeme yargı çevresinde bulunması halinde ibrazının istenerek incelettirilmesi, yargı çevresi dışında bulunması nedeniyle sunulamaması halinde ise ilgili mahkemeye talimat yazılmak suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekirken yazılı gerekçe ile eksik inceleme sonucunda davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.