YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/15014
KARAR NO : 2014/11561
KARAR TARİHİ : 19.06.2014
MAHKEMESİ : İzmir 14. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 04/07/2013
NUMARASI : 2012/366-2013/263
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekilince duruşmalı ve davacı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan kimse gelmemiş olduğundan, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan 01.11.2010 tarihli sözleşmenin 2. ve 9/b maddeleri uyarınca davalının sözleşme süresince işyerinde müvekkilinin pazarlama dağıtım ve satışını gerçekleştirdiği büro ürünlerini satmayı ve bulundurmayı, satışa ilişkin faaliyetlerini kısmamayı ve satışı azaltacak davranış ve eylem içerisine girmemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, sözleşmeye konu işyerinde mahkeme aracılığıyla yapılan tespitte işyerinin sözleşmenin 16. maddesine aykırı olarak kapatıldığı veya 3. şahsa devredildiğinin anlaşıldığını, davalının sözleşme hükmünü ihlal etmesi nedeniyle cezai şart ödemesi gerektiğini belirterek 70.000 USD cezai şartın dava tarihinden itibaren devlet bankalarınca USD’ye uygulanan en yüksek faiziyle birlikte fiili ödeme günündeki Türk Lirası karşılığının ve 50.000 TL tutarındaki mali katkının en yüksek ticari faiziyle davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davalı yanca işletilmeye başlanan işyerinin işyeri açma ve çalıştırma ruhsatının Konak Belediyesi’nce 01.04.2011 tarihinde iptal edildiğini, akdin ifasının imkansız hale gelip dava konusu borcun ve cezai şartın sakıt olduğunu, cezai şartın da yüksek ve hakkaniyete aykırı olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere göre, davalının sözleşmeye aykırı olarak işyerini kapatarak 3. şahsa devrettiğinin anlaşıldığı, böylece davacının sözleşmeyi feshetmekte haklı olduğu, davacının sözleşme uyarınca davalıya sağladığı 50.000 TL’nin iadesi gerektiği, sözleşmede öngörülen cezai şart tutarında hakkaniyet ölçüsünde bir indirim yapılması gerektiği gerekçeleriyle 50.000 USD cezai şartın dava tarihinden itibaren T.C. Merkez Bankası’nın USD’ye ödenen en yüksek faizi ile birlikte fiili ödeme günündeki TL karşılığının , ayrıca 50.000 TL katkı bedelinin dava tarihinden itibaren T.C. Merkez Bankası’nın kısa vadeli avanslara uyguladığı değişken oranlardaki faiz oranlarıyla davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1)Davacı şirket vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi bakımından; davacı davasında taraflar arasında akdedilen sözleşmeye aykırılık nedeniyle verilen mali katkı bedeli ile cezai şartı talep etmiştir. Mahkemece cezai şarttan hakkaniyet indirimi yapılmış ise de davalıların sosyo-ekonomik durumu incelenmemiştir. Bu durumda mahkemece eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmadığı gibi cezai şarttan hakkaniyet indirimi yapılan kısım için davalılar yararına vekalet ücretine hükmedilmesi de usule aykırıdır.
2)Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; davacı yan davalının sözleşmenin 16. maddesine aykırı davrandığını iddia etmiş iken davalı taraf ise işyeri ruhsatının belediyece iptal edildiğini savunmuştur. Mahkemece anılan bu savunma üzerinde yeterince durulmamış olması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı yararına; (2) nolu bentte belirtilen sebeplerle davalı yararına BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde iadesine, 19.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.