YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14773
KARAR NO : 2013/19286
KARAR TARİHİ : 04.12.2013
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı … vekilince duruşmalı davalı … tarafından da duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılardan … vek. Av. …’ın gelmiş olmasıyla diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, müvekkili ile davalı … arasındaki 15.07.2009 tarihli alım satım sözleşmesi gereğince adı geçen davalıya 85.000 TL bedelli senet verildiğini, sözleşmenin gereği yerine getirilmediği halde kötüniyetli olarak bu senedin diğer davalı …’a ciro edildiğini, …’ın durumu bilerek haksız ve kötüniyetli olarak icra takibine giriştiğini ileri sürerek müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile senedin iadesine davalı takibinde haksız ve kötüniyetli olduğundan %40 tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, bonoyu ciro yolu ile iktisap eden müvekkilinin iyiniyetli 3. kişi olduğunu, davacı ile diğer davalı … arasındaki anlaşmanın müvekkilini bağlamayacağını savunarak davanın reddi ile %40 tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir.
Diğer davalı duruşmalara katılmadığı gibi cevap dilekçesi de vermemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama toplanan deliller neticesinde, dava konusu bononun davalı …’a 15.07.2009 tarihli alım-satım sözleşmesine istinaden verildiği ancak …’ın üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediği bonoyu davacıya iade etmesi gerekirken davalı …’a ciro ettiği davacı tarafından davalı …’a 16.11.2009 tarihinde ihtarname tebliğ edildiği, davalı …’ın 22.02.2010 tarihinde icra takibine giriştiği her ne kadar icra takibinde hem … hem de … borçlu gösterilmiş ise de, yalnızca davacı … hakkında icra işlemlerinin yapıldığı, diğer borçlu … hakkında ödeme emrinin tebliğinden başka bir icra işlemi yapılmadığı hal böyle olunca davalılardan …’ın kötüniyetli olarak ve taraflar arasındaki hukuki ilişkiyi bilerek takip konusu bonoyu devraldığı gerekçeleri ile davanın kabulüne davacı-borçlunun icra takibine konu 15.09.2009 vade tarihli 85.000 TL bedelli bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine, davacı yönünden takibin iptaline, %40 tazminatın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş hüküm davalı … vekili ile davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
1- Davalılardan … verilen hükmü temyiz etmiş ise de, Dairemizin geri çevirme kararlarından sonra mahkemece HUMK’nun 434/3 maddesi gereğince eksik harç ve giderlerin tamamlattırılması için çıkarılan sürede eksikliği gidermemiş olduğu anlaşıldığından bu konuda mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 tarihli 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da karar verilebileceğinden davalı …’ın temyiz isteminin reddi gerekmektedir.
2- Davalı … vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince,
Dava; İİK’nun 72. maddesi hükmü gereğince takipten sonra açılan menfi tespit davasıdır. Takip konusu 15.09.2009 vade tarihli 85.000 TL değerindeki bononun keşidecisi davacı … lehdar, davalı …, O’nun cirosu ile de hamili davalı …’dır. Takip de davalı … tarafından yapılmıştır.
İş bu davanın hamil davalı … yönünden kabul edilebilmesi için, TTK’nun 690. maddesinin yollamasıyla bonolarda da uygulama yeri olan TTK’nun 599. maddesi gereğince takip alacaklısı hamil …’ın bu bonoyu diğer davalı …’dan ciro yolu ile iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket ettiğinin iddia ve ispat edilmiş olması gerekir. Somut olayda anılan madde hükmünde belirtildiği şekilde davalı …’ın kötüniyetle senedi bile bile iktisap ettiği hususu kanıtlanamamıştır. Mahkemenin buna rağmen takip alacaklısı davalı …’ın yalnızca davacı hakkında icra işlemleri yaptığı diğer borçlu …’a ödeme emrinin tebliği dışında icra işlemi yapmadığı için kötüniyetli olduğunun kabulü isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı …’ın temyiz isteminin reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı … yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, Yargıtay duruşmasında vekili hazır bulunan davalı … yararına 990 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 04.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.