Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/14712 E. 2013/19663 K. 10.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14712
KARAR NO : 2013/19663
KARAR TARİHİ : 10.12.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkili ile davalılar arasında genel kredi sözleşmesinin imzalandığını, borcun ödenmemesi üzerine icra takibi yapıldığını, davalı …’nün icra dairesinin yetkisine, davalı …’in ise icra dairesinin yetkisi ile birlikte borca itiraz ettiğini, sözleşmeye göre icra dairesinin yetkili olduğunu, banka tarafından ödeme nedeniyle davalı …’in kefilliğinin sona erdiği ve ibra edildiğine dair bir yazının verilmediğini, ayrıca 22/01/2009 tarihinde davalı …’in borçlu firma lehine ipotek verdiğini belirterek davalıların yetki itirazlarının iptaline, davalı …’un alacağa yönelik itirazının fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 50.000 TL lik kısmının iptali ve takibin devamına ve % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …, dava dışı … şirketi ile banka arasında imzalan genel kredi sözleşmesinde 70.000 TL ye kefil olduğunu, ancak miktarın daha sonra banka tarafından 225.000 TL olarak yazıldığını, bankanın telefon ile arayarak borcun ödenmediğini bildirmesi üzerine kredinin o günkü faizli bakiyesi olan 322.000 TL yi 24/10/2008 tarihinde borçlu şirketin hesabına nakit olarak gönderdiğini, ancak bankanın gönderilen miktar ile kefil olduğu kısmı kapatmadığını, asıl borçlu şirketin çek ödemelerini yaptığını, bakiye kalan 18.499 TL miktarın kredi borcundan düştüğünü, bankanın 12/01/2009 tarihinde hesapları kat ederek şirkete ve kendisine ihtarname gönderdiğini, bunun üzerine borçlu şirketin yeniden 25/01/2009 tarihli ve 49750 nolu taksitli ticari kredi sözleşmesi imzaladığını, kendisinin de taşınmazını borçlu şirket lehine ipotek olarak verdiğini, böylelikle kefil olduğu 118110-4115 nolu kefalet mukabili işlek kredinin kapatıldığını, daha sonra borçlu şirket ile bankanın 25/09/2009 tarihinde yeniden 54624 nolu taksitli ticari kredi sözleşmesi imzalayarak ödemeye devam edildiğini, bu sözleşmede kendisinin kefaletinin bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı … cevap dilekçesi vermemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere göre, dava dışı şirketin kredi borcu nedeni ile kefil olan her iki davalıdan davalı …’un limit artırımı ve yeniden kredilendirme sırasında kefaleti bulunmadığı, ilk kefaletinin sorumlu olduğu borç için yaptığı havale ile borcun kapanmasını sağladığı, kefaletinden ödeme ile kurtulmuş olacağı gerekçesiyle davalı … açısından davanın reddine, davalı …’nün sadece icra dairesine yönelik yetki itirazında bulunduğu, ancak icra dairesinin yetkili olduğu gerekçesiyle bu davalı yönünden itirazın iptaline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 10.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.