Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/14622 E. 2013/19357 K. 04.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14622
KARAR NO : 2013/19357
KARAR TARİHİ : 04.12.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı yanca bonoya dayalı olarak icra takibine girişildiğini, takibe konu bonoda müvekkili keşideci olup, bononun rakam ve yazı hanesinde yazılı olan bedel ile müvekkiline ait isim ve imzalarının 1997 yılında doldurulduğunu, kalan kısmının boş şekilde oto alım satımı için dava dışı … isimli şahsa verildiğini, bononun YTL düzenlemesi yapılmadan önce tanzim edildiğini, kalan kısımlarının sonradan doldurulduğunu, bu nedenle bono vasfında olmadığını, müvekkilinin bonoda alacaklı olarak görünen dava dışı … ne de bonoyu icra takibine koyan davalı … ile aralarında herhangi bir hukuki ilişkinin bulunmadığını ileri sürerek icra takibine konu bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin iptaline ve %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin iyi niyetli hamil olduğunu, keşideci ve lehdar arasındaki defilerin müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini, davacının bonodaki imzasını kabul ettiğini, her hangi bir ödeme belgesi de ileri sürmediğini belirterek davanın reddine ve %40 tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller doğrultusunda, bono metninde bir kısım yazıların daha önce, bir kısmının sonra yazılıp yazılmadığının bilirkişi ve laboratuvar ortamında tespitinin mümkün olmadığı, bu nedenle davacının bononun sahte olarak düzenlendiği yönündeki iddiasının yerinde görülmediği, davacı taraf bononun düzenlendiği tarihte YTL’ye geçilmediği, bu nedenle TL olarak düzenlendiğini belirtmiş ise de; YTL’ye geçildiği dönemde bononun eski TL ile düzenlenmiş olmasının bononun sahte olmasını gerektirmeyeceği, ayrıca davacının bonoyu TL döneminde tarih kısmını boş bırakarak düzenlemesinden sonra alacaklının sonradan bononun tarih kısmını doldurması halinde davacının ancak bononun anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasını ileri sürebileceği ancak bu hususu yazılı delille ispatlayamadığı, davalı alacaklının bonoyu ciro yolu ile devralan iyi niyetli 3.şahıs konumunda olduğu, infaz edilen ihtiyati tedbir kararı nedeniyle davalı alacaklının alacağına geç kavuşması nedeni ile İİK 72/4 md. gereğince davacının alacak miktarı üzerinden tazminata mahkum edildiği gerekçesiyle davanın reddine ve davalı yararına %40 tazminata karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 04.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.