Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/14582 E. 2013/19550 K. 09.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14582
KARAR NO : 2013/19550
KARAR TARİHİ : 09.12.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki birleştirilen menfi tespit – itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Asıl davada davacı vekili, müvekkili şirket tarafından davalı şirkete mal siparişi karşılığı müvekkili şirket yetkilisi …’ın keşideci olduğu 03.08.2009 keşide tarihli 22.000,00.-TL bedelli çekin avans olarak verildiğini, ayrıca yine müvekkili tarafından davalıya banka havalesi yoluyla 21.370,21.-TL sipariş edilen mallar karşılığı avans ödemesi yapıldığını, toplam davalı yana 43.370,21 -TL ödeme yapılmasına rağmen davalı yanca malların teslim edilmediği gibi avans olarak verilen bedellerin de iade edilmediğini, bu yönde davalıya keşide edilen ihtarnamenin de semeresiz kaldığını ileri sürerek dava konusu çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine ve çekin ödenmesi halinde 22.000,00.-TL’nin istirdadına ve %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili, müvekkili şirket tarafından davalı şirkete teslim edilecek mallar karşılığı banka havalesi yoluyla 21.370,21.-TL avans ödemesi yapıldığını, ancak davalı yanca malların teslim edilmediği gibi avans olarak yapılan ödemenin de iade edilmediğini, alacağın tahsili için davalı aleyhine başlatılan icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Asıl ve birleşen davada davalı vekili, … /… adresinde bulunan davacı şirket yetkilisi …’ın ortağı olduğu dava dışı … GmbH adlı şirketin müvekkili şirketten ürün talebi neticesinde müvekkili şirketçe adı geçen şirketin eski siparişlerinden kalan borcunun olması nedeniyle mal göndermelerinin mümkün olmadığını belirtmesi üzerine davacı yanca müvekkiline dava konusu çek ve banka havalesi yoluyla ödeme yapıldığını, sözkonusu ödemeler karşılığında …’da bulunan anılan dava dışı şirkete mal tesliminin gerçekleştirildiğini, dava dışı şirketin müvekkili şirkete halen borçlu olduğunu, dava konusu çekin ve ödemenin avans olduğu ve karşılığında mal teslimi olmadığını davacının ispat etmesi gerektiğini belirterek asıl ve birleşen davanın reddine ve %40 tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan deliller doğrultusunda, asıl davada dava konusu çekin keşidecisi dava dışı … olup, çekte davacı şirketin herhangi bir sıfatının bulunmadığı, bu halde çekte taraf olarak yer almayan davacı şirketin taraf ehliyetinin olmadığı, davalı şirketin dava dışı …h Gmbh ile ticari ilişkisinin bulunduğu, davacı yanca dava konusu ödemenin davacı şirket adına ticari iş için verildiğinin ispatlanamadığı, yanlar arasında ticari ilişkinin bulunmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine, asıl davada koşulları oluşmadığından kötüniyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına birleşen dava yönünden koşulları oluştuğundan davalı yararına %40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm asıl ve birleşen davanın davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl dava yönünden davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Birleşen dava yönünden ise;
Dava, davacı yanca davalı şirket hesabına banka havalesi yoluyla yapılan avans ödemesinin mal tesliminin yapılmadığından bedelsiz kaldığından dolayı istirdatı için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yargılama sırasında alınan bilirkişi raporlarında, davacı yanca davalı yana çek ve banka havalesi yoluyla yapılan ödemelerin tarafların ticari defter ve kayıtlarında sipariş avansı olarak kayıt altına alındığı, daha sonra davalı yanca bu ödemelerin dava dışı şirket yetkilisi …’nın talimatı ile dava dışı şirket hesabına aktarıldığı, böylece davacı şirketin avans hesabının dava dışı şirket hesabına aktarılmak suretiyle sıfırlandığı belirtilmiştir. Dava dışı … GmbH şirket yetkilisinin 25.06.2009 tarihli talimatının davacı şirket için bağlayıcılığı olmadığı gibi davacı şirket yetkilisince davalı yana, ödemelerin dava dışı şirket cari hesabına aktarılması şeklinde herhangi bir yazılı talimatının bulunmadığıda dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı ödemesinin avans ödemesi olduğunun belirlenmiş olmasına göre, avans karşılığında davacı yana mal teslim edildiğinin davalı yanca kanıtlanması gerekmektedir. Mahkemece bu hususlar gözetilerek ispat külfeti kendisinde olan davalıya mal teslimi yönünden ispat olanağı tanınıp eksiksiz olarak toplanacak deliller hep birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemesiyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl dava yönünden davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte belirtilen sebeplerle hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacı vekilinin birleşen dava yönünden öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 09.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.