Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/14505 E. 2013/19933 K. 17.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14505
KARAR NO : 2013/19933
KARAR TARİHİ : 17.12.2013

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında yapılan kredi sözleşmesi gereğince kredi kullanan davalının borcunu ödememesi üzerine alacağın tahsili için yapılan icra takibinin davalının haksız itirazı nedeniyle durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, ödeme emriyle birlikte kredi sözleşmesinin gönderilmediğini, ödemelerinin mahsup edilmeden icra takibi yapıldığını belirterek davanın reddine, %40 tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, benimsenen Adli Tıp Kurumu raporu doğrultusunda davanın ve icra takibinin dayanağı olan Genel Kredi Sözleşmesindeki borçlu imzasının davalının eli ürünü olmadığının belirlendiği gerekçesiyle davanın reddine, %40 tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı, bilirkişi raporuna yönelik itirazlarını içeren dilekçesinde kredi borçları ile ilgili ödemelerden söz etmiş ve ödeme dekontları ile banka kayıtları üzerinde inceleme yapılması gerektiğini bildirmiştir.
Her ne kadar kredi sözleşmesindeki imzanın davalıya ait olmadığı, Adli Tıp Kurumu raporu ile belirlenmiş ise de sözleşmedeki imza davalıya ait olmasa bile davalı, bankadan kredi almış ve kullanmış ise kullandığı krediden dolayı sorumlu olacağından kredinin davalıya ödenmesine ilişkin ödeme makbuzu ve davalının savunmasında belirttiği borç ödeme dekontları ile banka kayıtları üzerinde konusunda uzman bir bilirkişiye inceleme yaptırılarak ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp deliller birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA; bozma nedenine göre davacı vekilinin öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, , peşin harcın istek halinde iadesine, 17.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.