Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/14348 E. 2014/10935 K. 12.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14348
KARAR NO : 2014/10935
KARAR TARİHİ : 12.06.2014

MAHKEMESİ : Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 18/07/2013
NUMARASI : 2010/309-2013/191

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen, kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün taraf vekillerince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. V.. Ö.. ile davalı vek. Av. A.. M..’ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-

Davacı vekili, müvekkilinin 5 adet faturaya dayalı olarak davalı aleyhine icra takibi başlattığını, faturaların içerikleriyle davalıya teslim edildiğini, ancak davalının haksız itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, M. D.. isimli kişinin davacı şirketin tahsilatını yapan kişi olduğunu, müvekkilinin borcunun 130.000 TL’lik kısmının 9 adet gerek müşteri çeki gerekse şahsi çeklerini teslim ederek ödediğini, söz konusu çeklerin tamamının Koçbank Kayseri Şubesine ibraz edilerek M.D.. tarafından tahsil edildiğini, öte yandan 5 adet fatura ile müvekkilince davalıya toz şeker satıldığını, bu satıştan doğan 43.092 TL’lik alacakları için takas def’inde bulunduklarını, M. D.. tarafından imzalanmış 23.06.2008 tarihli belgenin taraflar arasındaki ticari ilişkinin çay alım satımından doğduğunu ve ödemesinin bu belgede belirtilen çeklerle yapıldığını ispatladığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre, davalının 130.000 TL’lik çeklerle ödeme yaptıkları yolundaki savunmasıyla ilgili olarak davacı defterlerinde bir kayda rastlanılmadığı, bu çeklerin kendisine 23.06.2008 tarihinde teslim edilen M. D..’ın davacı şirketin yasal temsilcisi olmadığı, bu itibarla çeklerin davacı şirkete tesliminin kabul edilemeyeceği, davacının ise davalıdan 43.092 TL’lik şeker aldığı, ancak bedelini ödediğini ispat edemediği, 130.000 TL’lik çeklerle ilgili olarak davalı yanca teklif edilen yeminin davacı şirket temsilcisince, 43.092 TL’lik şeker bedelinin ödenmesiyle ilgili olarak ise davacı yanca teklif edilen yeminin davalı asil tarafından ayrı ayrı eda edildiği, davacının takipte hem faturalara hem de cari hesaba dayandığı davacı defterlerinde 471.910,50 TL davalı ödemesi gözüktüğü, ayrıca davacı defterlerinde davalının keşide ettiği 33.000 TL’lik çekin de yer aldığı, gerek bu çekin gerekse şeker bedelinin eklendiğinde davalı ödemelerinin 548.002,50 TL’ye ulaştığı, davacının toplam cari hesaptaki alacağının 668.443,38 TL olup ödemeler mahsup edildiğinde davacının davalıdan bakiye 120.440,88 TL alacaklı olduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne davalının itirazının 120.440,88 TL asıl alacak üzerinden iptaliyle takibin devamına ve davalının %40 oranında tazminatla sorumluluğuna, davacının takibinde kötüniyetli olmadığı gerekçesiyle de davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1)Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2)Davada, davacı … Plastik AŞ. davaya konu takibinde dayanak olarak “ 29.02.2008, 28.08.2008, 19.08.2008, 20.06.2008, 16.06.2008 tarihli faturalardan doğan cari hesap alacağı”nı göstermiştir. Davalı yan ise bu talebe itiraz etmiştir.
Bu durumda mahkemece açılan davanın İİK’nun 67. maddesi hükmü gereğince itirazın iptali davası olduğu ve davanın takibe sıkı sıkıya bağlı bulunduğu gözetilerek davacı yanın takip konusu faturalardan dolayı bir alacağı bulunup bulunmadığı konusunda uzman bir bilirkişiye inceleme yaptırılarak alınacak rapora göre bir karar verilmesi gerekirken takip ve dava konusu olmayan tüm ticari ilişki incelenerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Öte yandan davalı yan, davacıya 5 adet fatura ile mal sattığını söyleyerek takas talebinde bulunmuştur. Ne var ki takas alacağına konu edilen faturalar altında bir imza bulunduğu görülmektedir. Davacı da bu imzalara dayanarak davalının takas alacağına konu ettiği faturaların kapalı fatura olduğunu ileri sürmüştür. Hal böyle olunca anılan faturaların kapalı fatura olup olmadığı yönü üzerinde durulup kapalı fatura olduğunun kabulü halinde bu karinenin aksinin ispat külfetinin davalı üzerinde olacağı gözetilerek takas konusunda da bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması da isabetsizdir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte belirtilen sebeplerle hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, vekilleri Yargıtay duruşmasında hazır bulunan taraflar yararına takdir edilen 1.100.-TL. duruşma vekalet ücretinin bir diğerinden alınarak yek diğerine verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.