Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/14316 E. 2014/10937 K. 12.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14316
KARAR NO : 2014/10937
KARAR TARİHİ : 12.06.2014

MAHKEMESİ : Bolvadin Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/06/2013
NUMARASI : 2012/96-2013/293

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. S. O.. ile davalı vek. Av. A.. U..’ ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-

Dava, davacı bankanın kredi asıl borçlusu müteveffa N. D..’ye kullandırdığı kredinin teminatı olarak davalı R.. D.. tarafından verilen ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla alacağın tahsili için yapılan takibe ipotek borçlusu davalının itirazının iptali ile tazminata karar verilmesi istemine ilişkindir.
Davalı R.. D.. vekili, davanın reddi ile tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davaya dayanak teşkil eden icra takip dosyasının incelenmesinde, kredi asıl borçlusu N. D.. mirasçıları olduğu belirtilerek H. D.. ile R.. D.. ve ipotek borçlusu R.. D.. aleyhine birlikte takibe geçildiği, takip borçlularının tümünün itirazları üzerine takibin durduğu anlaşılmaktadır.
Asıl kredi borçlusunun mirasçıları ile ipotek borçlusu aleyhine birlikte takibe geçilmesinde (İİK. 149/b md.) bir isabetsizlik bulunmamakta ise de, müteveffa asıl borçlunun borcu nedeniyle takibe girişilmesi durumunda veraset ilamının dosyaya kazandırılarak, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin iştirak halinde olduğu, bu durumda tüm mirasçıları aleyhine icra takibine girişilmesi gerektiğinden mirasçıların hepsi aleyhine takip yapılıp yapılmadığının, taraf teşkilinin sağlanıp sağlanmadığının denetlenmesi gerekirken bu yönün nazara alınmaması doğru olmadığı gibi takip asıl borçlusu mirasçıları ile ipotek borçlusunun mecburi takip ve dava arkadaşı oldukları, icra takibine de ipotek borçlusu ile takip talebinde gösterilen mirasçıların itiraz ettikleri gözden kaçırılarak, takibe itiraz eden mirasçılar hakkında da itirazın iptali davası açılarak, açılacak itirazın iptali davasının işbu dosya ile birleştirilip, davaya devam olunarak sonuçlandırılması gerekeceği nazara alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi de doğru değildir.
Ayrıca, Anayasa’nın 141/III. Maddesi hükmüne göre; “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır”. HMK’nun 297. maddesinde de mahkeme kararının içeriğinde bulunması gereken öğeler açıklanmıştır. Gerekçe, kararın denetiminin yapılabilmesi ve tarafların kararın doğruluğu veya yanlışlığı konusunda fikir sahibi olmasını sağlayarak kanun yollarına başvurma konusunda fikir sahibi olmasını sağlayarak kanun yollarına başvurma konusundaki tutumlarının belirlenmesi açısından önemli bir işlev görür. Bu Anayasal ve yasal zorunluluklara rağmen, mahkemece verilen kararda HMK’nun 297. maddesine aykırı davranılarak kararın gerekçesiz olarak yazılması da usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine,12.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.