Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/14000 E. 2013/17402 K. 06.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14000
KARAR NO : 2013/17402
KARAR TARİHİ : 06.11.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen bayilik sözleşmesi gereğince davalının müvekkilinden satın aldığı tekstil ürünlerinin fatura bedellerini ödemediğini, faturalara dayalı cari hesap bakiye alacağın tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili tarafından davacı lehine bayiilik ilişkisi kapsamında banka nezdinde 50.000 TL miktarında kredi tahsis olunduğunu, bu kredi limiti dahilinde davacıdan mal satın alındığını, yanlar arasındaki bayilik ilişkinin sona erdiğini, alacak-borç ilişkisinin tasfiye edildiğini, davacının takibe dayanak faturalar içeriği emtiayı teslimini kanıtlaması gerektiğini, ayrıca müvekkilinin talebi olmaksızın davacı tarafından bir kısım malların müvekkili mağazasına bırakıldığını, davacının bu malların iadesinden kaçındığını belirterek davanın reddine ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davacıya ait tekstil ürünlerinin davalı tarafından tüketicilere satışının gerçekleşmesi amacıyla yanlar arasında bayilik sözleşmesi kurulduğu, davacının davalıya verdiği tekstil ürünlerinin bedelinin davalının dava dışı banka ile yaptığı sözleşme gereğince; bankanın davalıya tanıdığı krediden karşılandığı ve mal bedellerinin davalıya ait kredi hesabından davacı tarafa ödendiği, ancak takibe konu edilen miktarın dava dışı banka tarafından ödenmediği, davalının ticari defterlerini ibraz etmediği, davacının usulüne uygun tutulan ticari defter ve kayıtlarına göre davacının davalıdan takip miktarı kadar alacaklı olduğunun belirlendiği gerekçesiyle davanın kabulüne itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davalı, taraflar arasındaki bayilik ilişkisinin sona erdiğini savunmuş ve dava konusu malları almadığını belirterek akdi ilişkiyi inkar etmiştir. Bu durumda davacının davalıya mal satıp teslim ettiği yönündeki iddiasını yazılı delillerle kanıtlaması gerekmektedir. Fatura düzenlenmesi tek başına akdi ilişkinin kanıtı olamaz. O halde mahkemece, davacıya varsa irsaliye teslim belgesi vs. gibi delillerini sunması için süre verilip deliller eksiksiz olarak toplanıp hep birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken sadece davacının ticari defterine dayalı bilirkişi raporunun hükme esas alınması suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 06.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.