Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/13987 E. 2013/19547 K. 09.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13987
KARAR NO : 2013/19547
KARAR TARİHİ : 09.12.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkili ve davalı …’în deri ticareti işi ile iştigal ettiklerini, davalı … ’in müvekkilinden diğer davalı … ile yapılacak ticaretin teminatı olarak her biri 6.000 USD bedelli toplam 54.000 USD tutarındaki ödeme ve tanzim tarihi olmayan 9 adet teminat-hatır bonolarını düzenlemesini istediğini, bunun üzerine müvekkili ile davalı … arasında 05.12.2007 tarihli protokol akdedilerek bonoların teminat bonosu olduğu belirtilmek suretiyle keşidecisi davalı … lehtarı müvekkili … olan bonoların arkasının müvekkili tarafından ciro edilerek davalı …’e verildiğini, davalı …’in de yapılacak ticaretin teminatı olarak dava konusu bonoları diğer davalı …’a verdiğini, daha sonradan teminat-hatır bonolarının 8 adedinin davalı … tarafından 05.12.2007 tanzim tarihli ve muhtelif ödeme tarihli olarak doldurulduğunu, davalı …’in imzalayarak diğer davalı …’a verdiği muacceliyet sözleşmesine istinaden ödeme tarihi henüz gelmemiş bonolar da dahil olmak üzere tanzim ve ödeme tarihi sonradan doldurulan 8 adet bononun alacaklısı davalı … tarafından kambiyo senetlerine mahsus icra takibine konu edildiğini, ancak bonoların protesto edilmediğinden icra mahkemesince icra takibinin iptaline karar verildiğini, bu kez sadece müvekkili aleyhine dava konusu bonoların ilamsız icra takibine konu edildiğini, müvekkilinin itirazı sonucu icra takibinin durduğunu, söz konusu bonoların teminat-hatır bonoları olduğunu ileri sürerek dava ve icra takibine konu her biri 6.000 USD’lik toplam 48.000 USD tutarındaki bonolar nedeniyle davacının borcu olmadığının tespitine, bonoların iptaline, haciz baskısı nedeniyle yapılan 48.000 USD ödemenin ödeme tarihindeki kur üzerinden işleyecek faizi ile birlikte davalı …’dan tahsiline ve davalının %40 tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, davalı … tarafından keşide edilerek davacıya verilmiş olan bonoların alacağına karşılık olarak teslim alındığını, ödeme günü geldiğinde ödenmeyen bonolara dayalı olarak başlatılan ve itiraz sonucu duran ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali davasının müvekkili lehine sonuçlandığını, anılan belgenin sonradan tahrifat yoluyla oluşturulduğunu, bu konuda savcılığa suç duyurusunda bulunulacağını, ödemenin yazılı şekilde kanıtlanması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … , davalı …’dan satın aldığı malların teminatı olarak kendisinin keşideci, davacının lehtar olduğu ve davacı tarafından ciro edilen dava konusu bonoları bizzat davalı …’a kendisinin verdiğini, davalı …’dan satın alınan malları satamayıp elinde kaldığını, bu nedenle davalı …’a olan borcunu ödeyemediğini, davalı yanca davacının bonolar dolayısı ile borcu olmadığının bilinmesine rağmen davacı aleyhine takip başlattığını, davacının davalıya bonolar dolayısıyla para ödemek zorunda kaldığını da bildiğini beyan etmiştir.
Mahkemece toplanan deliller doğrultusunda, … 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/777 E. 2009/571 K. Sayılı kararının temyiz incelemesinden geçmek suretiyle kesinleştiği, davalılar hakkında dolandırıcılık suçundan dolayı yürütülen savcılık soruşturmasında uyuşmazlığın hukuki ihtilaf niteliğinde bulunduğundan dolayı kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği, … 1. Asliye Hukuk mahkemesinin 2008/777 E. 2009/571 K sayılı itirazın iptali davasına konu olan bonolar nedeni ile itirazın iptali davasında verilen karar henüz kesinleşmeksizin davacının davalı hakkında 24.08.2009 tarihinde menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı, zira itirazın iptali davasında borçlu olmadığına ilişkin iddia ve savunmalarını ileri sürme imkanına sahip olduğu, ayrıca menfi tespit davası devam ederken itirazın iptaline ilişkin verilen kararın kesinleşmiş olması karşısında davacı ve davalı … arasındaki uyuşmazlıkta kesin hüküm olarak değerlendirmek gerektiği, öte yandan 48.000 USD harici ödeme iddiasının davalı …’ın oğlu olduğu beyan edilen …’ın isim ve imzasını içeren adi yazılı belgeye dayandırıldığı, takip alacaklısı davalı …’ın isim ve imzasını içermeyen bu ödemenin davalı yanca kabul edilmemesi karşısında davacının takip dosyası dışında harici ödeme iddiasını usulüne uygun yazılı delillerle kanıtlayamadığı, bu yönde davalı …’a yemin teklifinde bulunulmadığı, diğer davalı …’in cevap dilekçesi içeriği ve gerekse duruşmadaki beyanları nazara alındığında bu davalı yönünden davanın kabulüne karar verildiği gerekçeleriyle davalı …’e yönelik davanın kabulü ile 05.12.2007 keşide tarihli 10.01.2008, 20.01.2008, 30.01.2008, 10.02.2008, 20.02.2008, 01.03.2008, 10.03.2008 ve 20/03/2008 vadeli her biri 6.000 USD bedelli bonolar nedeni ile davacının bu davalıya borçlu olmadığının tespitine diğer davalı …’a yönelik davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle itirazın iptali davası açıldıktan sonra menfi tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, fazla yatırılan peşin harcın istek halinde davacıya iadesine, 09.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.