Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/13938 E. 2013/19829 K. 12.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13938
KARAR NO : 2013/19829
KARAR TARİHİ : 12.12.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, taraflar arasında ticari plakalı taksi ve bağlı bulunduğu taksi durağının 175.000,00 TL bedelle satışı konusunda 01.03.2011 tarihli satış protokolü ve Oto satış sözleşmesi akdedildiğini, davacının 29.04.2011 tarihinde sözleşme konusu taksi durağındaki hak ve hissesini, hak ve hisselerin bağlı bulunduğu ticari taksiyle birlikte davalı tarafa devir ve teslim ettiğini, satış bedelinin bakiyesi ve ödeme şekli konusunda noterde taksi durağı devir sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşme uyarınca davalıya ait taşınmazın satış işleminden sonra bakiye devir bedeli olan 86.500,00 TL’nin ödeneceğinin kararlaştırıldığını ancak davalının kötüniyetle yüksek kira geliri elde ettiği taşınmazı satmayı istemediği gibi borcunu da ödemeye yanaşmadığını, yapılan müracatların sonuçsuz kaldığını, alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı cevabında, davacı ile yaptığı sözleşmede kalan borcun kendine ait taşınmazın satılmasından sonra ödeneceği konusunda anlaşmaya varıldığını, tüm girişimlere rağmen taşınmazın satılmadığını, taşınmazın satılmamasında bir kötüniyeti olmadığını, sözleşme konusu taşınmaz satılmadığı için dava şartının oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia savunma ve toplanan delillere göre; dava konusu sözleşme bedelinin yargılama sırasında davalı tarafından ödendiğini ve asıl alacak yönünden davanın konusuz kaldığı, bilirkişi raporunda taşınmazın 6 ay ile 12 aylık makul süre içerisinde satılabileceği belirlenmiş olup, taraflar arasında yapılan sözleşmede herhangi bir süre öngörülmediğinden davacının keşide ettiği ihtarnameyle davalıya edimini yerine getirmesi için verilen 30 günlük sürenin makul bir süre olmadığı, dava tarihi itibariyle dava haklı değil ise de asıl alacak ödenmiş olmakla, dava konusuz kaldığından asıl alacak yönünden karar verilmesine yer olmadığına, icra takip masrafları ve inkar tazminatı yönünden davacı tarafın taleplerinin reddine, dava tarihi itibarı ile dava haklı nedene dayanmamakla birlikte makul süre yapılan yargılama sonunda mahkeme tarafından belirlendiğinden ve davacı bunu bilebilecek durumda olmadığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığı gerekçesiyle asıl alacak yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, icra takip masrafları ve inkar tazminatı yönünden davacı tarafın taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle taraflar arasında noterde yapılmış 29.04.2011 tarihli taksi durağı devir sözleşmesinde dava konusu borcun ödenmesinin taşınmaz satılmasına bağlanmış bulunmasına ve ilgili taşınmazın 6 ay ila 12 ay arasında satılabileceğinin bilirkişi görüşüyle belirlenmesi karşısında ihtarnamede verilen 30 günlük sürenin anılan sözleşme hükümlerine uygun olmadığının kabulünde isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 12.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.