Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/13878 E. 2013/19066 K. 28.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13878
KARAR NO : 2013/19066
KARAR TARİHİ : 28.11.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkili ile davalı …’nın dava dışı … Alaşımları Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. (Eski Ünvanı … Pazarlama San. Tic. Ltd. Şti.) nin Türkiye İş Bankasından kullandığı krediye kefil olduklarını, adı geçen davalının ayrıca bu kredi için ipotek verdiğini, ipotekli taşınmazın 3. kişi olan diğer davalı …’na devredildiğini, kredinin asıl borçlu şirket tarafından ödenmediğini, kredi alacaklısı bankanın uyarı ve teklifi ile icra takibine düşmek istemeyen müvekkilinin, kredi borcunun tamamını kapattığını, bu sebeple alacaklı bankanın kredi alacağını müvekkiline temlik ettiğini, kredi alacağını temlik alan müvekkilinin kredi temliki ile birlikte kredinin teminatı olan ipoteği paraya çevirme haklarını da temlik aldığını, bu hakkın kullanılabilmesi için girişilen ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe davalıların haksız olarak itiraz ettiklerini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevabında, ipotekli taşınmazı devir alan müvekkili …’nun başkasının borcu için ipotek veren üçüncü şahıs konumunda olup, dava konusu kredi borcundan şahsen sorumlu olmadığı, TMK 887 maddesi uyarınca borcun müvekkili için muaccel hale gelmesi için icra takibinden önce davalıya muacceliyet ihbarı yapılması gerektiğini, davalıya muacceliyet ihbarı gönderilmediğini, davalı …’nın ipotekle yükümlü taşınmazı 22.01.2009 tarihinde diğer davalı …’ya sattığını bu nedenle kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, kredi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, ipoteğin teminat altına aldığı kredi borcu ödenmekle ipoteğin kaldırılması gerekirken davacının sanki borçtan sorumlu olmayan üçüncü bir sahısmış gibi alacağı temlik aldığını, alacakla beraber alacağın teminatı olan ipoteğinde kendisine geçtiğinde bahisle müvekkilleri hakkında takip başlatıp, itiraz üzerine dava açmasının haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davalı …’nın dava dışı şirketin kullandığı kredinin teminatı olarak taşınmazı üzerine ipotek tesis ettirdiği, taşınmazın daha sonra diğer davalı …’ya satıldığı, davacının kredi sözleşmesinde şahsen kefil ve borçlu olduğu, somut olayda rücu şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle TMK’nun 887. maddesi uyarınca borçtan şahsen sorumlu olmayan davalı ipotek yükümlüsü …’na takipten önce ihtar çekilmemiş olmasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 28.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.