Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/13861 E. 2013/19261 K. 03.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13861
KARAR NO : 2013/19261
KARAR TARİHİ : 03.12.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ile davalılardan … vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacılar vekili, davacı … ile davalı … Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd Şi arasında imzalanan tali acentalık sözleşmesi nedeniyle lehtar ve vade kısmı boş olan teminat bonosu verildiğini, senedin lehtar kısmına davalı şirketin sahibi olan …’nin isminin yazılarak muvazaalı olarak şirket vekilinin yanında sigortalı çalışan davalı …’a ciro edildiğini, yapılan icra takibinde davacı …’nın banka hesabına dosya borcu kadar bloke konulduğunu belirterek davacıların bonodan ve icra takibinden dolayı borçlu olmadıklarının tespitine, icra dosyasından haczedilen paranın davalılara ödenmesi halinde davaya istirdat davası olarak devam edilmesine, ödenen meblağın faiziyle birlikte tahsiline, % 40 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, 3.kişi durumunda olan müvekkiline karşı teminat senedi iddiasının ileri sürülemeyeceğini, senedin teminat senedi olduğuna ilişkin yazılı delil bulunmadığını, ciranta ile aradaki ticari ilişki nedeniyle senedin alındığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalılar yargılamaya katılmamıştır.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; sözleşmenin 27.maddesine göre davaya konu bononun teminat olarak verildiği, davacılar tarafından davalı sigorta şirketi aleyhine … Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan ipoteğin fekki davasında alınan bilirkişi raporuyla davacının davalı sigorta şirketine borcunun bulunmadığının tespit edildiği, bu nedenle davalı sigorta şirketi ve … yönünden davanın kabulünde tereddüt bulunmadığı, davalı …’ın daha önce davalı sigorta şirketinin de vekilliğini yapan Av. … yanında çalıştığı, bu nedenle senedin teminat senedi olduğunu bilmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davalı …’ın iyiniyetli olmadığı gerekçesiyle tüm davalılar yönünden davanın kabulüne, davacıların bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ile davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı … vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacıların temyiz itirazlarına gelince, davacıların kötüniyet tazminatı talebi konusunda olumlu veya olumsuz karar verilmemesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı …’ın tüm temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacılar lehine BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 03.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.