Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/13632 E. 2013/19236 K. 03.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13632
KARAR NO : 2013/19236
KARAR TARİHİ : 03.12.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, davalı şirketin müvekkilinden almış olduğu malların bedelini ödememesi nedeni ile 86.462-USD bedelli faturaya dayalı olarak … 4. İcra Müdürlüğü’ nün 2011/4984 sayılı dosyasından ilamsız icra takibi yaptıklarını, ancak davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline ve davalı aleyhine %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının T.C vatandaşı olmadığını, MÖHUK 48. madde delaletiyle dava açılırken teminat göstermesi gerektiğini, davacının malları teslim ettiğini iddia ettiği …’ ın müvekkili şirketi temsil ve ilzama yetkili olmadığını, malların müvekkili şirket tarafından teslim alınmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davanın hukuki niteliği itibariyle Asliye Hukuk Mahkemesi veya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin iş alanına girip girmediğinin 6102 S. TTK 5/3 maddesi gereği göreve ilişkin hususlardan olduğu, HMK 114/1-c maddesi görevin dava şartları arasında sayılmış olup, HMK 115. maddesi uyarınca dava şartlarının yargılamanın her aşamasında mahkemelerce re’sen incelenip değerlendirilmesi gereken hususlardan olduğu, ticari davaların TTK’nun 4. maddesinde açıkça belirtildiğini, davanın ticari dava olması için her iki tarafın tacir olması ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili bulunması gerektiği, davacının TTK 12. maddesi gereği gerçek kişi tacirlerden olmadığı gibi, TTK 16. maddesi gereği tüzel kişi tacirlerden de olduğuna dair dosyada belge mevcut olmadığı, davacı tacir olmadığından, davanın da TTK 12 ve 16. maddesi gereği ticari dava olmadığı belirtilerek, mahkemenin görevsizliğine, kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde dosyanın yetkili ve görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 15.09.2011 tarihinde açılmış olup, davalının cevap süresi içinde işbölümü itirazında bulunmadığı görülmüştür. 6335 Sayılı Kanun’un 38. maddesiyle 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen geçici 10. maddeye göre; “Bu Kanun’un göreve ilişkin hükümleri, bu Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalarda uygulanmaz. Bu davalar, açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan Kanun hükümlerine tabidir.” Buradan da anlaşılacağı gibi 01.07.2012 tarihinden önce açılmış bulunan ticari davalar bakımından ticaret mahkemeleri ile asliye hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü ilişkisi olarak değerlendirilecek, ancak 01.07.2012 tarihinden sonra açılacak ticari davalar yönünden ticaret mahkemesi ile asliye hukuk ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olduğundan mahkemece re’sen gözetilecektir.
Bu durumda mahkemece eldeki davanın 01.07.2012 tarihinden önce açılmış olması ve açıklanan yasa hükmü gözetilmeksizin yanılgılı gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 03.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.